Yazarlar
Deprem, kentsel gelişim ve Bursa
2025.05.19 17:33 - Son Güncellenme: 2025.05.19 17:33Bir yerde bina yapılmadan önce bina yapılabilmesinin koşullarını tanımlayan planlama çalışmaları yapılır. Planlama çalışmaları; fiziki olmayan kararları içeren planlar ve fiziki planlar olarak ikiye ayrılır. Fiziki olmayan üst ölçekli ülke kalkınma planlarını fiziki planlama kararları takip eder. Fiziki olmayan kalkınma planlarının karar çıktıları fiziki planların girdilerini oluşturur. Fiziki planlar da kendi içinde bölge kararları, çevre düzeni planları, nazım planlar ve uygulama imar planları şeklinde detaylandırılarak hazırlanır. Çok fazla teknik detaya girmeden aktarmaya çalışacağım bu bilgileri sizlere anlatmaktaki amacım aslında şudur: deprem güvenli bina yapmadan önce yerin depremselliği dikkate alınarak hazırlanması gereken planlama çalışmalarının yapılması büyük önem kazanır. Zira depremden fazlaca etkilenen bir bölgede bina yapılmaya karar verilmesi beraberinde birçok risk barındırır. Öncelikle yerin depremsellik bilgileri tespit edilerek ileride en az risk oluşturacak haJa risk oluşturmayacak alanlarda bina yapılmasına karar verilmelidir. Bu sadece bina yapım kararından ibaret bir durum değildir. Aynı zamanda Bursamız gibi ülkemizin ekonomik anlamda önem taşıyan sanayi bölgelerinde yapılacak fabrikaların olası bir depremde zarar görmesi halinde ciddi ekonomik kayıplar ortaya çıkacağı anlamına da gelir. Fabrika demek buralarda çalışacak nüfusun barınacağı yeni yerleşim alanları yapılacağı yani yine olası bir depremden etkilenebilecek insan sayısının artması anlamına gelir. O zaman şöyle bir sonuç çıkarabiliriz. Deprem konusu ülke kalkınma planlarından başlayarak göz önünde bulundurulması gereken çok ciddi bir konudur. Hepinizin bildiği gibi ülkemizde ilk kalkınma planları 1960'lı yılların başında sanayileşme planı olarak gündeme geldi.
DÜZENSİZ BİR KENTLEŞME ORTAYA ÇIKTI
Hala ilk birinci beş yıllık kalkınma planının adı sanayileşme planıdır. Bunu da şu sebeple anlattım ki, ilk yapılan sanayileşme planı özetle Türkiye'nin lokomotif öncü sanayi kenti İstanbul olmak üzere, bu lokomotif sanayiyi destekleyen yan sanayilerin kurulacağı aralarında Bursamızın da yer aldığı iller belirlendi. Bu kararın ardından Türkiye'deki ilk organize sanayi bölgesi 1963 yılında Bursamızda kuruldu. Yukarıda anlatmaya çalışacağım bugün depremselliği oldukça yüksek olan kentlerimizde ülkemiz ekonomisinin büyük bir bölümünü oluşturan sanayi yatırımları gerçekleşmeye başladı. Aynı zamanda bu kentlere fabrikalar yapılmaya başlandığı gibi bu fabrikalarda çalışmak için kırsal alanlardan bu şehirlere ciddi göçler başladı. Bu şehirlerdeki yapılaşma kararlarında kontrol edilemez artışlar yaşandı. Depremselliği yüksek bu kentlerde ani nüfus artışı sebebi ile yerleşim planlarının öngöremediği sayıda yapılar yapılarak kontrol dışı düzensiz bir kentleşme ortaya çıktı.
GEREKLİLİK OLDUĞU AÇIKTIR
Bugün Bursamız da bu anlattığım şekilde ortaya çıkan düzensiz kentleşmenin sorunlarını taşımaktadır.Bu gelişmeler ile tarım, tarih, sıcaksu/termal, turizm kenti kimliği olan Bursamızın bir sanayi kent kimliğine dönüşümü hızlanmıştır. Özellikle 1963 yılından günümüze kadar hızla artan nüfus artışı sebebiyle Bursamız kontrolsüz bir kentsel büyüme içine girmiştir. 1950'lerde 180 bin olan nüfusu, iç ve dış göçlerle bugün 3.2 milyona yaklaşan yoğun nüfus baskısı alanda plansız ve gelişigüzel büyüme sebebiyle Bursamız malesef "çağdaş bir şehir" olma şansını yitirerek; yaşanması güç azman bir şehir olmaya doğru hızla ilerlemektedir. Hala sağlıklı yaşam için gerekli doğal kaynakların bile zarar gördüğü süreçler yaşanmaya başlamışlar. Hem olası deprem tehlikesi hem de düzensiz kentleşme sorunları nedeniyle bugün bu kentsel alanların üretiminin yeniden organizasyonuna büyük bir gereklilik olduğu açıktır. Hemen herkesin ulaşacağı bir ortam olması sebebi ile okuyucu profillerimizi dikkate alarak karmaşık teknik detaylara fazla girmeden herkesin anlayabileceği şekilde yalın bir anlatımla konuyu farklı açılardan değerlendirmeye devam edeceğim. Bu vesile ile hepimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun. Şimdilik sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın, güvenle kalın, Allaha emanet olun
Yazarın diğer yazıları
- TOKİ'nin Bursamıza ettikleri 14 Temmuz 2025 Pazartesi, 08:05
- Bursamızda inşaat sektörü! 07 Temmuz 2025 Pazartesi, 11:29
- Bursa'mızda yaşam alanlarımızda ve binalarımızda yangın güvenliği önlemleri 02 Temmuz 2025 Çarşamba, 12:08
- Bursa'mızda 'Su'dan sebepler 23 Haziran 2025 Pazartesi, 07:20
- Bursa'nın kentsel gelişimi üzerine-2 15 Haziran 2025 Pazar, 08:20
- Mimar, mimari ve mimarlık mesleği 10 Haziran 2025 Salı, 08:43
- Bursa'da ulaşım 02 Haziran 2025 Pazartesi, 08:54
- Bursa'nın kentsel gelişimi üzerine... 24 Mayıs 2025 Cumartesi, 23:50
- Deprem, kentsel gelişim ve Bursa 19 Mayıs 2025 Pazartesi, 17:33
- Deprem ve Bursa... 12 Mayıs 2025 Pazartesi, 08:41
Yazarlar
- Kabine revizyonu öncesi Bursa detayı... Yeni... Hasan Boztürk
- Bursalı sanayici endişeli! Elif Didem Danacıoğlu
- Takım sahada, tempo artıyor! Çetin Sabırlı
- Zeynep Sönmez Türk tenisinde bir ilke imza attı Engin Aksöz
- İsrail'in derin kirli planı Metehan Demir
- Ciğerimizi yakan yangınlar sonrası Bursa'dak... Hasan Yalçın
- TOKİ'nin Bursamıza ettikleri Prof. Dr. Murat Taş
- İznik domatesi tüketmenin tam zamanıdır artık! Binay Kazan
- Biraz bizden, çokça Engin ağabey... Ece Sarı
- Silahların sustuğu Bask bölgesi turizmle can... Ramazan Başan
- Kat irtifak ve kat mülkiyeti Yeşim Mutlu
- İbrahim Balaban sergisi! Kamuran Vatansever
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Kazanan yine kasa! Emre Özpeynirci
- Yarın faiz kararı ne yönde olacak? Levent Yılmaz