Zaten 2-3 haftadan beri kabine değişecek söylentileri vardı. 

Üzerine; CHP Lideri Özgür Özel'in haftasonu şu açıklaması da dikkat çekti: 

'Pazartesi kabine değişecekmiş, güya Mehmet Şimşek gidecekmiş. Bence gidemeyecek de. 'Yoruldum, İngiltere'de uygun pozisyon buldum' diyormuş. Bu kadar emeklinin ahı üstündeyken, 19 Mart Darbesi'nin kiri üstündeyken seni bırakmayız, hesap soracağız!' 

Özgür Bey, aslında başkentte kulislerdeki dedikoduları seslendirmiş. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yakından tanıyanlar bilir. Böyle dedikodular çıkınca, özellikle de CHP tarafından seslendirilince, yapacağı varsa da hiç yapmaz. Bazı bakanların ismi çok geçiyorsa da onları özellikle hiç değiştirmez. 

Dün gece geç saatlerde gelen kulisler de aynı şeyleri söyledi. Çok fazla dedikodu zaten var. Hatta geçen perşembe değişiklik kesindi diyenler oldu. Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan'ın bakan olacağını söyleyenler bile çıktı. Daha dolu isim. Bunların kimi yakıştırma, kimi de dilekler ve temenniler kökenli. Birazı da AK Parti içi dönen laflar.

Tek bir gerçek var; bu işler sadece bir kişinin kafasında ve bir kişi belirliyor. O da Erdoğan. 

Hatırlarsanız geçen  Kurban Bayramı'nda bile bu iş kesin olacaktı. 

Kimbilir; Bugün de olabilir, 1 hafta sonra da, bir ay sonra da. Resmi açıklamayı duymadıkça kimseye inanmayın. 

Bu işlerde en trajikomik olan da, altı ay evvel kabine değişecek deyip de değişiklik olduğunda 'ben demiştim' diyenlerin hali. 

MEHMET ŞİMŞEK'İN DURUMU

Gelelim diğer önemli mevzuya: Yani; Mehmet Şimşek'in değişmesi meselesine. 

Şu an böyle bir durum yok. Ancak gitmesi için bastıran çok kuvvetli gruplar var. Buna kimi iş dünyası da, bazı önemli siyasi isimler de, Erdoğan'a yakın bazı isimler de, kimi sivil toplum örgütleri de dahil. 

Halen kritik ekonomi programını yöneten Şimşek'in arkasında Cumhurbaşkanının desteği var. Ama, İmamoğlu'nun tutuklanması dahil siyasi krizlerle de dalgalanan ekonomide dümeni sağlam tutmak o kadar kolay değil. 

Zaten iş dünyası, ihracatçılar ve sanayiciler çok kızgın. Esnaf ve emekliler de memurlar da işçiler de çok gergin. Bir de, faizler inmez, enflasyon bariz azalmaz ve koşullar düzelmezse, Erdoğan'ın sabrı ne kadar daha devam eder, işte burası kırılma noktası. 

Yine de; Bu fay hattındaki kırılma 2-3ay yaşanmaz. Ama ondan sonrasını görebilmek ve gitsin diye hakkında lobi yapılan Şimşek'in durumunu tahmin edebilmek zor olacaktır. Tabii ki hedeflere ulaşılıyorsa sorun yok. Bu yazılanı unutun. 

Ama madalyanın öbür yüzü ciddi bir risk analizini içermesi gerekiyor. Çünkü son seçimlerde ekonomiden büyük darbe yiyen AK Parti'de ekonomide bu kez yine durum düzelmezse faturanın birine çıkması gerekebilir. 

Ama, Şimşek giderse de, Türkiye'nin iç ve dış piyasalarda hali ne olur, orası da büyük soru.