TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ'a açık mektubumdur

2025.06.23 17:44 - Son Güncellenme: 2025.06.23 17:44
A

Tam filede Sultanlarla Efelerin VNL sezonu açılmışken;

Üstelik kadınların cephesinde işler tıkır tıkır yürümekte iken;

'Bozguncu' yaftası yememe adına tekere çomak sokmak istemedim;

Susarak zamanını bekledim.

Biraz daha örselenirse yaz sıcağında unutulup gidecekti;

O zaman 'tam zamanıdır' diyor ve 'Pandora'nın kutusunu' açıyorum...

Sevgili başkanım;

Sevgili Mehmet Akif Üstündağ;

Siz bu ülkenin bırakın voleybolu; bel

ki de genele bakılınca bütün branşların gelmiş geçmiş en başarılı başkanlarından birisi değil; en en en başarılısısınız.

Şahsınızla ilgili bir yazar, gazeteci olarak değil; bir sporsever olarak görüşümle kaaatim bu yöndedir;

Devrim yaptınız voleybolda;

Sizinle ve ekip arkadaşlarınızla sınıf atladık;

Hele Sultanlar safında bu ülkeyi dünyanın en tepesine, zirveye taşıdınız;

Milyonlar o kadınlarımızla birlikte ekran başında ve salonlarda tek yürek olmuş bir şekilde adeta voleybol oynadılar;

Ortak bir heyecanın sarmalı içinde smaç atıp, blok yaptı, servis karşıladı kim inkar edebilir ki bunları;

Bu ülkenin kız çocuklarının spora olan alışkanlıkları değişmişse bunda sizin payınız çok ama çok büyük;

Sabah uyanınca annesiyle, babasına 'ben voleybolcu olacağım' diyerek kahvaltı sofrasına oturmaya başladı kız çocukları en iyi siz biliyorsunuz;

Kendim en yakın şahidiyim  yakın çevremde 'ben Zehra Güneş, ben Hande Baladın; ben Cansu Özbay; ben Ebrar Karakurt gibi olacağım' inancıyla bana koşanları Bursa'daki kulüplere yönlendirmede zorluk çekmeye başladım;

Eşi dostu aradığımda aldığım yanıtlardan inanın şaşkına dönmüş durumdayım.

Kontenjanlar dolmuş, salonlar full; talepleri karşılayamıyorlar.

'Maalesef' dediğimde o küçücük boyunların bükülüp, gözlerinin dolu dolu olmasına tanıklık etmek beni çok ama çok üzüyor.

Biraz uzattım galiba.

O zaman burada keserek; bütün samimiyetimle ve beni anlayacağınıza inanarak size aşağıdaki şu soruyu sormak istiyorum sevgili başkanım;

Türk voleybolu kendi yetiştirdiklerine oynatacak kulüple salon bulamama noktasına evrilmişken;

Şimdi ne demek oluyor TVF olarak 2025-2026 sezonu itibariyle Sultanlar ve Efeler Liginde yer alan kulüplerin 14 kişilik müsabaka listesinde 5 yabancı uyruklu sporcuya yer verirken, ayni anda oyunda 3 yabancı uyruklu oyuncuya yer verebilirler' şeklinde çok saçma bir karara imza atmak?

Yetmezmiş gibi bir sonraki sezon bu rakamı Sultanlarla Efeler için kadroda toplam 6'ya, saha içinde ise 3'e çıkartmak!

Statüyü 1. Liglere kadar /kadın-erkek/ geniş tutmuşsunuz ki bir kafayı yemediğim kaldı. 

Şimdi;

Parasını harcayacak mecra bulamayan üç beş zengin kulüp mü istedi bu değişiklikleri!, yoksa siz Federaszyon olarak ortak düşünerek mi aldınız !?

Oyuncu menajerleri şimdiden avuclarını oğuştuyordur 'çok paralar kazanacağız çok' diyerekten...

Karar Türk oyuncularının transfer ayı gelince asktronomik rakamlar talep etmesinin önüne geçmekse eğer; bu kalibrede oyuncu sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Türkiye'de kadın erkek voleybolunda yükü ağırlıklı olarak belediye destekli kulüpler taşımakta.

Onların durumu da son operasyonlardan sonra ortada!..

Kendi canlarının derdine düşmüşken bu saatten sonra spora, özellikle voleybola nasıl para ayırsınlar ki?

Tepesi atınca ya kökünden kapatır; ya da alacaklısı kaldıysa eğer; yarışmacı hakkını birine devrerek piyasadan elini ayağını çeker.

Yaşamadık mı bunun örneklerini hep birlikte ?.

Hala da yaşamaya devam ediyoruz.

Olan da o güzelim voleybolumuza olacak.

Basketbolda benzerleri hala gün gibi ortada durmakta;

Kepazelik diz boyu, paralarını alamayan oyuncu ya da antrenörler FİBA'ya şikayette bulunarak Türk sporunun imajına leke düşürüyorlar.

Kızmaca, darılmaca yok;

Bu değişiklikle /işini layikiyle yapanları tenzih ediyorum /menajerlerin eli iyice güçlenmiş oldu !


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları