'Terör devleti İsrail' için acaba yeryüzünde ağzını hayırla açacak kaç ülke kalmış olabilir ?...

Varsa da sayıları giderek azalıyor.

Listenin başındakini hepiniz biliyorsunuz.

Ağababaları ve baş destekçileri ABD.

Avrupa'dan da silah tüccarlarının ellerini oğuştura oğuştura sırtlarını sıvazlamaya devam ettiği üçlü sacayağı İngiltere, Fransa ve Almanya'nın 'ne kadar ölüm, kan, göz yaşı o kadar para' diyerek gözlerini karatmış bir şekilde katliama ortak olmaktan haz alan küçük azınlıkları...

Dünyanın dört bir köşesinde Ortadoğuyu yeniden dizayn etmeye çalışan bu ülkeye tepkiler çığ gibi;

Bir şekilde protesto ederken günün birinde kendi başlarına gelebilebileciğini düşünmeye başlamış olmalılar.

Bu köşeden bir spor insanı olarak iki yıldır gemi azıya almış bu hadsiz ülkenin sadece ekonomik olarak değil, yarışmacı olduğu her türlü sportif platformlardan süresiz men edilmesi gerektiğini yazıyorum.

Ama öyle güçlü bir lobileri var ki; yapmacık bir iki uygulama dışında İsrail takımları UEFA, FİFA, FİBA başta olmak üzere çdiğer farklı organizasyonlarda yarışmacı kimlikleriyle yer almaya devam ediyorlar.

Örnek vermem gerekirse;

Rusya-Ukrayna savaşını bahane eden FİBA çatışmanın suçunu salt  Rusya'ya yükleyerek üç yıldır Rus takımlarını kendi organizasyonlarından men etmeye başladı.

Bu uygulamaya tam af çıkacakken Haziran başında Rusya ile Ukrayna yeniden savaşa tutuşunca 'bir kere daha düşünelim' diyerek derin dondurucuya koydular!

(Rusya'ya daha fazla ayıp olmasın diye de Ukrayna takımlarını tarafsız sahalarda oynatıyorlar!)

Diğer taraftan ve gerçekler gün gibi ortadayken; binlerce masum insanın kanı eline bulaşmış İsrail'in takımlarının 'tarafsız sahada oynatılma' kandırmacasıyla parkelerde boy gösterilmesinden kimse hicap duymuyor !.

İnsanlık suçu işlemeye devam eden bu ülke için başta FİFA, UEFA, FİBA olmak üzere tüm yarışmacı federasyonlar birlikte hareket ederek ortak yaptırım kararı almalıdırlar.

Sonunda Türkiye'den de sağ duyulu bir ses yükselmesi beni çok mutlu etti..

Benim gibi düşünen bir spor insanı olan; spor hukukçusu avukat Anıl Dinçer, uluslararası spor otoritelerinin İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliam ve son olarak İran'a yönelik başlattığı saldırılara karşı harekete geçmemesini çifte standart olarak yorumlarken, "Rusya'ya hemen hızlıca bu yaptırımlar uygulanırken, İsrail'e niye bu yapılmıyor?" vurgulamasında bulunması; gözleri kör, kulakları sağır olmuş spor medyası için de bir kulak çekme gibiydi.

Son günlerde İsrail ile İran arasında yaşanan savaşın sporda da kendisini gösterdiğini anlatan Dinçer, özellikle uluslararası basında sporcularla ilgili  Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA) ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliğinin (UEFA) yaptırım alma veya düzenlemeye gideceği gibi konuların konuşulduğunu fakat iki kurumun da bu alanda herhangi bir adım atmadığını eleştirmesini çok önemsediğimi söylemeliyim.
İsrail ve İran'da top koşturan yabancı futbolcularla ilgili dış basında bir dönem geçici transfer yapılması konusunda çeşitli dedikoduların yer aldığını, ancak kendisinin bu konuyla ilgili herhangi bir adım atılacağıyla ilgili beklentisinin olmadığına dikkati çeken Dinçer, "Savaş bu şekilde ilerlerse kuvvetle muhtemel FIFA futbolcuların geçici olarak bir futbol sezonu özelinde başka kulüplere geçici transferlerine, yani kiralanmalarına izin verebilir. Bunun bir benzerini Rusya'da yapmıştı zaten. Futbolculara bir tarihe kadar kendilerine kulüp bulup bir futbol sezonluğuna başka bir kulübe kiralanmalarına izin vermişti." diye konuştu.
Özellikle son birkaç yıldır İsrail'in insan hakları ihlalleri ve uluslararası insancıl hukuku çiğneyen adımlarından dolayı herhangi bir ceza almadığı veya yaptırımla karşılaşmadığının altını çizen Dinçer, "Rusya'ya karşı hızlı karar alınıp neredeyse her spor branşında kulüpler, milli takımlar, federasyonlar ihraç edilmişti. Burada göz göre göre bekleniyor. Kaldı ki bu savaş ve İsrail'in ihlalleri son dönemde sertleşse de uzun süredir mevcuttu. FIFA'nın hızlı aksiyon alması ve tarafların kim olduğuna bakmaksızın hakkaniyete uygun karar vermesi gerekiyor." şeklinde sözlerini tamamladı.

Sonuç olarak;

Uygulamalarla, yaptırımlarda çifte standtart gözetilmeden İsrail takımlarıyla bireysel sporcuları her türlü yarışma ve organizasyonlardan men edilmeli;

Verilecek topyekun ortak tepki için de daha fazla zaman kaybedilmemelidir.

'Dünya nasıl beşten büyükse';  'dünya ayni zamanda İsrail'den de büyüktür'.

FİFA "Uluslararası Futbolcular Birliğinin 2013, 2024 ve 2025'te toplam 3 kere FIFA'ya başvurarak İsrail'in futboldan cezalandırılmasını yönündeki talebini ciddiye almalı ve gereğini hemen yerine getirmelidir

Çünkü başka türlü akıllanmazlar...