İşletmesi Bursa Büyükşehir Belediyesi adına 'Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı' tarafından yapılan Kültürkpark'taki Açık Hava Tiyatrosu; 5-31 Temmuz 2025 tarihleri arasında 63'ncüsü start alacak 'Uluslararası Bursa Festivali' ile; 37'ncisi yapılacak 'Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması'na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Şimdi sizleri birez eskilere, 80'li yıllara götürmek istiyorum.

Kültürpark içindeki Açık Hava Tiyatrosunun bulunduğu arazi; 80'li yıllarda otlarla kaplı bomboş bir tepe idi.

Lise yıllarımın yaz aylarında hafta sonları ailece Özgen Çay Bahçesine gider; Mustafa Taylan'ın işletmeciliği yaptığı hemen yan taraftaki Taylan Aila Gazinosunun getirdiği birbirinden ünlü sanatçılarını Fettah Ademoğlu'nun (rahmetli oldu nurlar içinde yatsın. Bursa spor camiasının yakınen tanıdğı Ahmet ve Ali Ademoğlu kardeşlerin babasıdır) semaverde demlenmiş tavşan kanı çayları eşliğinde beleşe dinlendir!..

Ben yetinmeyip üst üste koyduğum taşların üzerine çıkarak, nispeten alçak olan duvarından canlı olarak sahnedeki sanatçılara eşlik ederdim!

Zeki Müren'i; Ajda Pekkan'ı, Orhan Şener'i, Bedia Akartürk'ü, Yılmaz San'ı, Behiye Aksoy'u; Cem Karaca, Barış Manço ile Moğollar'ı ilk kez taşların üzerine çıkarak dinleme olanağı bulmuş bir  müziksever olarak; yıllar sonra parkın içindeki o boş ve otlak tepeye bir AHT yapılacak olması çok hoşuma gitmişti.

Artık 'para ile giderek' sanatçıları dinleyeceğimiz bir mekan olacaktı sonuç itibariyle !.

Bu araziye bir açık hava tiyatrosu kazandırma fikri, 80 sonrasının ilk belediye başkanı olan ayni zamanda baba dostum emekli albay rahmetli Ekrem Barışık döneminde gündeme gelmişti.

(Kendisi ayni zamanda Bursa Büyükşehir Belediye Konservatuarının da kurucusudur) 

Dönemin en iyi mimarlarından İsfendiyar Serttunalı'ya yaptırılan açık hava tiyatrosu ilk açıldığında etkinliğe gelenler oturdukları yerden sahneyi göremelerinden şikayetçi olmuşlardı!.

Kod farkı dikkate alınmadan yapıldığı için arkada oturanlar sahneyi değil; sadece önündeki seyircilerin ense kökünü görebiliyordu!..

Sonraki yıllarda şikayetler dikkate alınarak ve ufak rötuşlarla tiyatro tadilattan geçirilerek bugünkü konumuna getirilmişti.

AHT'ndaki ilk önemli etkinlik 80'li yıllar içinde organizatörlüğünü Egemen Bostancı'nın yaptığı Neşe-i Muhabbet müzikali oldu.

Baş rollerinde Emel Sayın'la, duayen tiyatrocu (o da hakkın rahmetine kavuştu) Suna Pekuysal'ın yer aldığı müzikal kapalı gişe oynamış; Bursalı sanatseverler sadece en üstteki kapıdan giriş yapılan tiyatronun önünde uzun kuyruklar oluşturarak, içeri girebilmek için sıralarını beklemişlerdi. (Bekleyenlerden birisi de ben oluyorum)

Üstü açık olan tiyatronun sonraki yıllarda üstü kapatılırken; giriş kapılarına da yeni ilaveler yapıldı.

Neşe-i Muhabbet müzikalını ilerleyen yıllarda Deve Kuşu Kabare tiyatrosunun etkinlikleri takip etti.

Türk tiyatrosunun iki büyük duayeni Zeki Alasya ile Metin Akpınar'ın baş rollerinde olduğu Deve Kuşu kabare'nin  oyunları tek kelimeyle efsaneydi.

Oyunlarının biletleri günler öncesinden tükenir, karaborsaya düşerdi.

Eşim ve o zaman küçük olan oğlum Yağız'la hiç  bir oyununu kaçırmamıştık Deve Kuşu Kabare'nin.

Kuyruklarda iki bilet alabilmek için geçirdiğim saatler ilk günkü gibi aklımdadır.

Arşivdeki videoları bugün bile hayranlıkla izlenen ' Reklamlar ve yasaklar,  Aşk olsun, Deliler, Beyoğlu Beyoğlu' oyunlarını hiç unutamadık.

Selim Naşit, Yonca Evcimik, Selma Sonat, Ahmet Gülhan, Nevra Serezli, Ali Yalaz, Cihat Tamer, Ayşen Gruda ile isimlerini aklıma getiremediğim diğerlerini de;

Çok büyük oyunculardı;  Metin'le Zeki'yi sahne içinde yücelten isimlerdi birer birer;

Kahkahaların yanı sıra; finaldeki alkışlar göğe yükselir, defalarca bis yaparak sahneye çıkardı bütün oyuncular.

Erdem Saker dönemi festivallleri bana göre dünya starlarının boy gösterdiği çok özel müzik şölenleri şeklinde geçmişti.

Julia İglesias, Enrico Macias, Tanita Tikaram, soprano Emma Chaplin, Singapurlu keman virtüözü Vanessa-Mae (konseri özel getirdiği kemanının tellerinin değiştirilmesi nedeniyle (!) hiç bir duyuru yapılmadan tam 45 dakika geç başlamış; sahneye çıkınca da kapris üstüne kapris yapıp tepki toplamıştı)

Peppino Di Capri, Gloria Gaynor, Modern Talkingli unutulmaz gecelere tanıklık etmiş birisi olarak şimdi o yıllarla ilgili bir özlem içindeyim açıkçası.

Son yıllarda maalesef festival için getirilen sanatçıların kalitesi istenilen düzeylerde değil.

İsmini okur okumaz sizi yerinizden hoplatacak birileri yok ne yazık ki.

Bunları yazdım diye bugünün BKSTV'nı eleştiriyorum gibisinden bir anlam çıkartılmasın sakın.

Kesinlikle böyle bir niyetim yok.

Edindiğim istihbarat doğruysa;

Ülkenin ekonomisi iyi olmadığı için son yıllarda getirilecek sanatçılara sponsor bulunamıyormuş.

Bulunanların da gücü ancak getirilenlere yetiyormuş.

Tabii ki teşekkür etmek gerekir katkıda bulunanlara;

Emeklerine sağlık, paralarına bereket.

Gelecek yıllarda ekonomi düzeldikçe daha kaliteli sanatçılarla buluşabilme umudumu da saklı tutuyorum.

AHT yıllar içinde iyice yaşlanırken;

3,5 milyon Bursalı'ya küçük gelmeye başladı.

Koltuklama sistemi kadar; ses ve ışık düzeni de standartlarının oldukça altında;

Yanlarda oturunca sahneyi kolonlardan net göremiyor, başınızı sağa sola döndürmekten boynunuz tutuluyor.

Bunların hepsi bilinen gerçekler.

Alinur Aktaş görevdeyken burayı yıkıp 'yeniden ve daha büyüğünü yapacağım' demişti.

Ama doğruyu söylememiş;

AHT arazisi meğerse çivi çakılması ile dokunulması yasak olan birinci sınıf SİT alanıymış.

Bu durumda Bozbey'in de eli kolu bağlanmış durumda;

O zaman naçizane spor yazarı kimliğimin yanı sıra iyi bir müziksever ve sanatsever olarak sevgili Mustafa Bozbey'den yıllar önce eski belediye başkanı Recep Altepe'nin gündemine alıp da tamamlayamadığı bir projesini yeniden yaşyama geçirmesini talep ediyorum.

Dün arşivimi karıştırırken önüme geldi. Altepe o zamanki BKSTV yöneticileriyle birlikte (Vakıf Başkanı Fatma Durmaz Yılbirlik idi) Hilton Otelinde düzenlediği basın toplantısında; park içindeki göletin arazisine Bursa'nın sembollerinden olan ipek kozası şeklinde son derecede modern ve çağdaş 5 bin kişilik yeni bir açık hava tiyatrosu kazandırmanın sözünü vermişti.

Bana göre bu proje an itibariyle raftan indirilerek ufak tefekt rötuşlarla (seyirci kapasitesi arttırılarak) Bursalılar'ın yeni AHT'si olabilir pekala.

Projenin Recep Altepe'ye ait olmasının CHP ile Mustafa Bozbey için siyasi bir dezavantaj olabileceğine ihtimal vermiyorum.

Önemli olan bu şehirle, onun sanatıyla kültürüne kalkıda bulunmaktır.

A kişi olmuş, B kişi olmuş fark eder mi?

Olur da proje gündeme alınır ve açılışı gerçekleşirse; Recep Altepe' de davet edilerek kendisine bir jestte bile bulunulabilir.

Bekleyip, göreceğiz...