Kuşadasıspor maçıyla çakışınca; basketbolda Bursa derbisinin ancak son çeyreğini izleyebildim.

Ben salona girdiğimde hakemler hazırlıklarını bitirmiş, takımların sahaya gelmelerini bekliyorlardı.

Tutup da dörtte üçünü izleyemediğim maçı yorumlayacak değilim!

Ev sahibi konumundaki Tofaş koparmış gitmiş zaten.

Son çeyreğinde oyununun üzerine biraz daha ekleyip Bursaspor'u umduğundan daha farklı yenerek ligde 5/5 yaptı.

Salt kağıt üzerinden bakılıp, kadroların gücü kıyaslanınca normal bir sonuç.

Son çeyrek Bursaspor'daki sorunlar daha net ortaya çıktı.

Biraz da farklı geriye düşmenin moral bozukluğu ile oyuncuların neredeyse büyük bölümü sonucu kabullenmiş gibi bir havada oynayıp soyunma odasına döndüler.

Sakın ha;

'Böyle de yenilir mi insan?' diye eleştirilmeyelim oyuncuları.

Tofaş'ın daha iyi ve potansiyelli takım olması, artı yabancı oyuncularının kalitesi bu skoru doğurdu.

Sponsor bulma aşamasında yaşanan belirsizlikler nedeniyle transferde bütçesine göre hareket eden yönetim parasına göre iyi bir kadro kurmuş olsa da; daha büyük hedefler için daha fazlası ve yeteneklileri gerekiyor.

Coach Serhan Kavut kadronun kilit oyuncularından Gavrilovic'in hesapta olmayan sakatlığıyla iyice daralan kadrosunda; yerli rotasyonundan da beklenen katkıyı alamayınca ortaya böyle düşündürücü bir skor çıkıverdi.

Yabancılar orta şekerli, yerliler Sarper David Mutaf dışında şöyle böyle;

Kendi dengimizdeki takımlara gücümüzü kabul ettiririz de; bir tık yukarısı için mutlaka takviye ya da takviyeler şart.

Özellikle 5 numara pozisyonuna.

Joshua Sharma bugüne kadar sergilediği performansla beklentileri tam olarak karşılayamadı.

Biraz daha çabuk ayaklı ve atletik özellikleriyle size'ı olan birisi gerekiyor.

İlerde sıkıntı çekmemek ve en azından sezonu daha rahat bitirebilmek için...

Tofaş sezonun daha başında beğenmediği Trevor Thompson'u gönderip, yerine NBA kariyeri olan Letonyalı Anzejs Pasecniks'i getirebiliyorsa;

Böyle bir hamleyi Bursaspor'da gerçekleştirebilmelidir.

Lig uzun, rakipler sert ve arada fazla bir güç farkı yok.

Bir örnek vermek gerekirse;

Sezonun başında basketbol camiasının 'küme düşer' gözüyle baktığı Yalova Basketbol, evinde şampiyonluğun favorilerinden Fenerbahçe BEKO'ya kök söktürerek son saniye basketiyle yenilirken,

Geçen hafta sonunda da ligin en iyi kadrolarından birisine sahip Bahçeşehir Koleji'nin ensesinde boza pişirdi.

Bursaspor'u da böyle pozisyonlarda görmek istiyoruz.

Kim olursa olsun maçı bırakmadan ve son düdüğe kadar enerji koyarak oynamayı alışkanlık haline getirmiş bir takım olarak.

Sponsorları gecikerek bulunca böylesi sezon başı sıkıntılar yaşamak kaçınılmaz oluyor.

Uzun süreli anlaşmalarla, en az 3 yıl şubeye destek olacak oluşumlara ihtiyaç var.

Aslında Bursa gibi bir şehirde Bursaspor basketbol şubesinin sponsor araması trajikomik bir şey;

Neden yönetim koşuşturup dursun ki;

Ortada kendini kabul ettirip, rüştünü ispatlamış bir kulüp var.

Tersine onun ayağına gidilmelidir.

Uçuk, kaçık gelmesin; işin gerçeğini söyledim.

Bursa'da en az 10 tane daha MATLI, Uludağ İçecek var;

EKER'i Nilüfer'in voleybolu kaptı;

Ben SÜTAŞ'tan geçen yıl stada isim sponsorluğu yaptıktan sonra, bu sezona özgü bir sürpriz daha yapmasını beklerdim.

Basketbola isim sponsoru olmasını...

Maalesef gerçekleşmedi...

Yine de sormak isterim.

Gecikmeli de olsa bir şeyler yapamazlar mı acaba?