Kimi kayıtlarda İstanbul'un fethindeki kahramanlığıyla nam salan Uluabatlı Hasan'ın doğduğu köyün adıyla Uluabat Gölü, kimi kayıtlarda Antik Yunan mitolojisinde yer alan ışık tanrısı Apollon'a adanmış Apolyont kenti nedeniyle Apolyont Gölü olarak geçen, 266 farklı kuş türüne ev sahipliği yapan ama son yıllarda adını Yaren Leylek ve Adem Amca ile duyurduğumuz  1 milyon yıllık bir tarihe sahip Uluabat Gölü'nü seyrediyorum sessiz ve derinden....

Güney Marmara TURSAB Bölge Başkanı Murat Saraçoğlu'nun Dönem Başkanlığı'nı yaptığı  Bursa Turizm Platformu'nun Nisan ayı toplantısı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in katılımıyla Eskikaraağaç Köyü Leylek Göl Evi'nde gerçekleşti.

Doktor bir babanın idealist ve çalışkan kızı Gülin Kayhan Tokyo'daki on yıllık akademik kariyerinden sonra Eskikaraağaç Köyü'ndeki evine geri dönmeye karar verir. Doğal yaşama geçişte çocukluğunun deneyimlerini, kurduğu hayalleri ile sofrasında paylaşmak ister. Leylek Göl Evi'ni kurarken, köyle şehir hayatını yeniden harmanlayarak kırsal turizmle köydeki değerlerin yeniden hatırlanmasını amaçlar.

Doğal bir köy kahvaltısı deneyimi yaşamak, doğ bir botanik bahçesinde kaybolmak, Uluabat Gölü'nün doğal güzelliğini seyrederken kuşları da izlemek isteyenler için çok güzel bir adres olduğunu söyleyebilirim.

Başkan Bozbey Eskikaraağaç Köyü'nün bu doğal güzelliğini Nilüfer Belediye Başkanlığı döneminden bu yana takip ediyor ve bu şirin köyü her zaman destekliyor.  Toplantının Karaağaç Köyü'nde olmasının onun için anlamı büyük. Ama son dönemde tüm Türkiye'nin konuştuğu Yaren leyleğin Eski Karaağaç Köyü'ne bahar ile birlikte tekrar gelmesi ile birlikte köy 'Mutlaka Gezilmesi Gereken' turizm destinasyonları arasına girdi. NewYork Times bile haberini yaptı.

Eskikaraağaçlı Adem Amca'nın gözlerine bakarak konuşamayan ama çok şeyler söyleyen Yaren Leylek 2010 yılından bu yana tam 14 yıldır her bahar köye geliyor ve Adem Amca'yı buluyor. Bir kuş ile bir insan arasında süregelen 14 yıllık bu dostluk, bir çok insanı duygulandıran içerisinde sevginin, vefanın, güçlü bağların olduğu müthiş bir bir doğa olayı ve insanlık dersi aslında.

Bursa Turizmi'nin Kurtuluşu Yaren Leylek'te

14 yıldır sonbaharda gidip, ilk baharda tekrar Eskikaraağaç Köyü'ne geri gelen Yaren Leylek aslında çok sadık bir turist.Turizmin konuşulduğu toplantıda Yaren Leylek'in bu sadakatinin şifreleri Bursa Turizmi'nin kurtuluş reçetesidir.

Leylek gibi lak lak yapma diye yanlış bir deyim yapışmış ağzımıza, oysa leylekler yılda 10 ila 20 bin km yol yaparlar, sıcak yuvalarına ulaşmak için.

Bir yanlış deyim de 'Napolyon Kirazı'dır. Apolyont Gölü'nün etrafındaki köylerde yetişen iri mis gibi kiraza 'Apolyont Kirazı' denileceğine 'Napolyon Kirazı' denile gelmiş.

Uluabat Gölü'nün doğal bir su yolu ile Marmara'ya bağlandığını biliyor muydunuz?

Kanal İstanbul diye rant peşinde koşup kanal yapmaya meraklılar duymasın bunu.

Yoksa burayı da Kanal Apolyont diye satarlar maazallah...

Doğru sandığımız yanlışlar ne çok var hayatımızda değil mi dostlar?

Eskikaraağaç Köyü Avrupa Leylek Köyleri Birliği'ne Türkiye'den üye olan tek köydür.

Başkan Bozbey de, Bursa'nın Yerel Gastronomi Lezzetlerini sunacakları Bursa Gastronomi Evi'ni yakın zamanda Balibey Han'da açacaklarının müjdesini verdi. Kuşaktan kuşağa reçeteleriyle yaşayan Bursa'nın ipeksi lezzetleri Bursa Gastronomi Evi'nde olacak haberini ilk benden duyun o zaman ...

Yine Başkan Bozbey, İznik'te Fazıl Say konserinin gerçekleşeceğini, yeni seçilecek Papa'nın da İznik'e beklendiğini belirterek İznik'i uluslararası turizmin merkezlerinden biri haline getirmeyi hedeflediklerini açıkladı.

Tüm bu başarılı işlerin mutfağında ekibiyle birlikte başarılı işlere imza atan Turizm Dış İlişkiler Daire Başkanı Pınar Işıkyıldız yakında yapacakları konserleriyle, sergileriyle bir turizm hareketi yaratacak Eskikaraağaç Leylek Festivali'nin de müjdesini bizlere verdi.

Pınar Işıkyıldız ayrıca Gastronomi Festivali'ni hem her zaman gündemde tutaca şekilde güncel kalacak hem de her ilçede olacak şekilde yatay büyüyecek bir dizi etkinlik şeklinde büyüteceklerini anlattı.  

Bursa turizmi, sürdürülebilirlik, İznik, Papa'nın ziyareti, Mudanya'da kruvazör turizmi, Gölyazı fotoğraf platosu, Unesco, Hanlar bölgesi ve daha bir çok önemli konunun konuşulduğu verimli güzel bir toplantı ve bilgi alışverişi oldu.

Gölyazı'dan ayrılırken, sadece bir lokma yemek için değil kurulan bir sevgi bağı ve dostluk için 10 bin kilometre yol kat ederek gelen Yaren leyleğin dünyasına imrenen biz insanlar, acaba çabuk vazgeçen gönüller ve kırılan kalpler için 10 bin km yol kat eder miyiz sorusu düşünce dünyamızda beynimizi kemiriyor.