Yazarlar

Ramazan Başan
ramazan.basan@hotmail.comRamazan geldiğinde hatırladığımız gelenekler
2025.03.01 11:30 - Son Güncellenme: 2025.03.01 11:34Ramazan ayı, büyük bir farkındalığın yaşandığı,küçük ama içerisinde büyük anlamları olan bir çok geleneğin de yaşatıldığı bir aydır.
Maneviyatın yükseldiği, geleneksel uygulamaların hatırlanarak nesilden nesile aktarılan Ramazan ayında, tekrarlanan ritüeller hafızalarımızda yer bulur. Nelerdir bu gelenekler bu hafta bunları ele alacağım.
TOP PATLADI MI?
Şehrin en yüksek tepesinde yapılan top atışı ile oruç açılır. İftarda herkes birbirine aynı soruyu sorar: 'Top patladı mı?'
İftar ve sahur topu uygulaması 1800'lü yıllarda Osmanlı döneminde başlamış. İftar topu geleneği halen sürse bile imsak vaktinde atılan toptan çok uzun yıllar önce vazgeçilmiş.
Osmanlı arşivlerine göre, iftar topu geleneğinin 1821 yılında Anadolu Hisarı'ndaki topun ateşlenmesiyle başladığı belirtiliyor. Anadolu Hisarı'nın ardından kısa bir süre sonra ise Rumeli Hisarı'nda da top atışları başlamış. 1827 yılında ise iftar topu Yedikule surlarında atılmaya başlamış kalelerin olmadığı bölgelerde, top atışları yasaklanmış.
Söz konusu yerlerde iftar topu yerine, tüfek ateşleniyormuş. Şimdilerde ise ses bombası atılıyor.
KAMADAN TABANCADAN İFTARİYELİK
Bursa'da yaşayanlar bilir. Yıllar önce, her ramazan geldiğinde bir gelenek devam ettirilir; simit fırınları, simit yerine iftariyelikler çıkarırdı.
Çocukluğumuzda oruç ile henüz tanışmadığımız küçük yaşlarda ramazanın geldiğini bu iftariyeliklerden anlardık. Telefon ahizesi şeklinde olan da var, tabanca şeklinde olan da var, en çok da ibrik şeklinde olan ve kama şeklinde olanlar daha bir lezzetliydi sanki..
Bu gelenek bu günlerde başlasa laptop, cep telefonu, instagram, facebook logoları olur muydu bilemem.
Bursa'da bir fırıncı, dededen kalma ramazan geleneğini sürdürüp, iftariyelik için silah, kama ve ibrik şeklinde poğaça üretiyor.
Tahtakale'de Yerkapı Mahallesi'nde fırıncılık yapan Şeref Seymen, dededen kalan geleneği sürdürüyor. Seymen, bir zamanlar her fırının silah, kama, ibrik şeklinde iftariyelik üretme geleneğini yaşatarak, yaptığı tabanca, testi ve kama şeklindeki poğaçaları satıyor.
1933 yılından beri ailesinin fırıncılık ile uğraştığını ifade eden Şeref Seymen, "Osmanlı geleneğini yaşatıyoruz. Artık Bursa'da bu geleneği sürdüren fırıncı yok. Tabanca, testi, kama, tüfek ve kılıç gibi iftariyelikleri üretme geleneğini yaşatıyoruz. Satışlarımızdan da gayet memnunuz. Vatandaşlarımız bu iftariyeliklere ilgi gösteriyor. Genelde bu poğaçaları eskiyi bilen insanlar ve öğrenciler, çocuklar alıyor.
Kız çocukları testi şeklinde olan poğaçaya, erkek çocukları ise silah ve kama şeklindeki iftariyeliklere ilgi gösteriyor. Küçüklüğümüzde oruç tuttuğumuzda ailemiz bize bu iftariyeliklerden getirirdi. Oyuncak yerine iftariyelik getirerek bizi ödüllendiriyordu. Şimdi de bu geleneği sürdürmeye çalışıyoruz" dedi.
İFTAR ZAMANINI BEKLE
Yaklaşık 14 saat boyunca yemek ve içmenin yasaklandığı, maneviyatın yüksek olduğu ramazan ayının en önemli kısmı ise iftar.
İftar, fitar kökünden gelir, açmak anlamındadır. İftar iftariyeliklerle açılır. Türk ve Osmanlı geleneğine göre, önce sofrada yer alan iftariyelikler yenir, ardından bir çay veya kahve içilir ya da akşam namazı kılınır, sonrasında çorba ve ramazan yemeğine geçilir.
Ramazan orucu su, zeytin ile, Mesnevi geleneğine göre bir tutam tuz ile açılır. Ardından iftariyeliklere geçilir.
İftariyelikler içerinde kahvaltı grubu; peynir, reçel, tereyağ, kuru incir, kuru kayısı, hurma gibi atıştırmalıklar yer alır.
Her Ramazan'da ortaya çıkan güllaç da keza bir ramazan geleneğidir. Hükümdar Timurlenk'in sofrasında güllaç eksik etmediği söylenir.
Anadolu'ya güllaçın 93 harbinde Kırım'dan Abdullah Efendi vasıtasıyla saraya geldiği bilinir.
Tüy gibi hafif, baktığınızda arkasındaki bir yazıyı okuyacak kadar ince ve parlak olması gereken güllaç ilk olarak yumurta akıyla yapılmaya başlanmışsa da, şimdilerde nişasta ile üretilmektedir.
Bohça şeklinde yapılanları da vardır. Ilık süt ile yapılan güllaçın içerisine ceviz ve çeşitli harçlar konulabilir. Üzerine bereketi temsilen nar konulması bir gelenek haline gelmiştir.
TİRİDİNE BANDIM
Bir diğer ramazan iftar geleneklerinden biri de, kalan ve bayatlayan pidelerden yapılan tirit yemeğidir. Et suyu bulamadan yapılan tirit nedeniyle 'sade suya tirit' lafı buradan gelmektedir.
Benzer bir tarif 'Cingan Baklavası' da Antep sade yağı ve Antep pekmezi ile yapılır.
Her ramazan'ın ilk gününde Kilis'te 'keşkek' yapılır mutlaka. Urfa'da 'külünçe' yapmak bir ramazan geleneğidir.
Amasya'da ise 1860 yılından bu yana bando ile Amasya sokaklarını gezen Bando ve Mehteran takımının bu töreni Amasya Kalesi'nde son bulur.
Bafra'da dede ve torunlar elle tutuşarak her Ramazan ilk gününde Bafra caddelerinde birlikte gezilmesi de bir Ramazan geleneğidir.
Ramazan'da Hacıvat ve Karagöz
Ramazan ayında her gece yapılan kukla gösterileri de bir ramazan geleneği haline gelmiştir. Malezya gibi, Mısır gibi benzer İslam ülkelerinde de var olan bu gelenek Karagöz Hacivat ile bu günlere kadar ulaşmıştır.
BU MAHALLEDE DAVUL YASAK
Bursa'da Emir Sultan Hazretleri'nin türbesi ve camisinin olduğu ve aynı zamanda kendi adının verildiği Emir Sultan Mahallesi'nde, yaklaşık 70 yıldan bu yana devam eden bu gelenek ile, vatandaşların sahura kalkması için davul çalınmıyor.
Mahalle sakinleri, Hz. Muhammed'in soyundan gelen ve Osmanlı padişahlarından Yıldırım Bayezid'in damadı olduktan sonra 'Emir Sultan' olarak anılan Muhammed bin Ali El Hüseyni el Buhari'ye duyulan saygıdan dolayı, sahurda davul çalmak yerine, "Pilava, pilava" diye bağırılarak uyandırılıyor.
RAMAZAN'DA MUTLAKA YAPIN
• Pide kuyruğuna girmek ve taze pide sırasında beklemek,
• Sahurda balkona çıkıp davulcuya selam vermek,
• Büyük bir iftar çadırında iftar yapmak,
• Meşhur Abdal Meydanı'nda sahur yapmak,
• Emirsultan'da, Yeşil'de, 1.Murat, Yıldırım Beyazid, Orhan ve Ulucami'de sırayla teravih yağmak, cami cami dolaşıp en hızlı teravih namazı kıldıran hocayı aramak,
• Özgen'd, Mahfel'de iftar sonrası sohbet muhabbet etmek,
• Ramazan erzakı yaparak, ev ev dolaşarak dağıtacak ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak,
• Üzmemek, dargınlarla barışmak, sevindirmek,
Ramazana ayı yardımlaşmanın, mütevaziliğin, iyiliğin, saygı ve sevginin arttığı, kıymetini bilemediğimiz pek çok değerlerimizin tekrar farkına vardığımız, kendimizi sorguladığımız bu kadim ayın hepimize güzellikler getirmesini dilerim.
Yazarın diğer yazıları
- Karacabey Soğanı mı? Meteor Yağmuru mu? 22 Ağustos 2025 Cuma, 08:52
- Memleketine hoş geldin Ferit Odman 15 Ağustos 2025 Cuma, 10:07
- Bursa Lezzetleri İçin Rota Yeniden Oluşturuluyor 09 Ağustos 2025 Cumartesi, 18:53
- Köfteci Yusuf'un evcil hayvan yasağına tepkiler haklı mı? 26 Temmuz 2025 Cumartesi, 12:04
- Kozahan Şemsiye Çarşısı'na Dönmüş 22 Temmuz 2025 Salı, 08:58
- Silahların sustuğu Bask bölgesi turizmle canlandı! Peki bizde ne olacak? 13 Temmuz 2025 Pazar, 12:01
- Bugün aşure yediniz mi? 05 Temmuz 2025 Cumartesi, 11:07
- Bursa'nın yeni turizm vizyonu 03 Temmuz 2025 Perşembe, 09:15
- Turizm Şehri Bursa'dan Yaza Merhaba 15 Haziran 2025 Pazar, 10:11
- Mudanya'nın geleceği turizmde 04 Haziran 2025 Çarşamba, 09:17
Yazarlar
- Sonbahar sürprizleri olur mu? Hasan Boztürk
- Bursa'nın dağ yöresinde 38 yıllık emek! Bölg... Hasan Yalçın
- Bursa'da 'iş' imkânı! Elif Didem Danacıoğlu
- Çok şey istemiyoruz. Galibiyet ve güzel oyun! Çetin Sabırlı
- BURSASPOR GÜLE- OYNAYA TURLADI Binay Kazan
- SGK engelli emekliliğini kaldırdı! Yeni düze... Ferdi Sönmez
- Biri kentsel dönüşüm mü dedi? Kentsel dönüşü... Prof. Dr. Murat Taş
- Karacabey Soğanı mı? Meteor Yağmuru mu? Ramazan Başan
- Kariyer planlamada başarısızlık mı daha öğre... Tolga Bahadır Şimşek
- Boğazı kesilen adalet! İsmail Arslan
- Bir ipekböceği hikayesi... E. Pınar Turan Kahraman
- İşe iade davası Av. Ezgi Ay Sayma
- Yeni bir zamanın eşiğinde Nilüfer Yolum
- Kira krizi ve konut piyasası Yeşim Mutlu
- Bursa Bıçak Müzesi Kamuran Vatansever
- Kabine değişikliği ve Mehmet Şimşek'in durumu Metehan Demir
- Kazanan yine kasa! Emre Özpeynirci
- Yarın faiz kararı ne yönde olacak? Levent Yılmaz
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Zeynep Sönmez Türk tenisinde bir ilke imza attı Engin Aksöz
- Biraz bizden, çokça Engin ağabey... Ece Sarı
- Bir sevdadır Bursa... Aylin Tekir