Dünyanın tanınmış kentleri; meydanları, müzeleri, stadları ve futbol kulüpleri ile sürdürürler ünlerini ve böylece yoğun iç/dış turist akınına uğrarlar yıl boyunca...Düzenlenen festivaller ve fuarlar  da, tanıtım anlamında çok iyi bir araçtır turizme önem veren kentler için...

Çok iyi biliyorum ki; yaşayan ve ruhu olan festivalleri olduğu sürece, kentlerin ne enerjisi tükenir ne de yerli ve yabancı ziyaretçisi... Bilinir ki; yaz-kış hep baharı yaşar festival kentleri... Binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği festival kentleri, hem sosyo ekonomik anlamda hem de kültürel bağlamda iyi izler bırakırlar geleceğe...

Zamanlaması iyi yapılmış, ana konsepti ve hikayesi iyi belirlemiş festivaller, kentlerin hem kültürel, hem sanatsal hem de ekonomik gücüne güç katarlar. Oteller, restoranlar, esnaf ve sanatkarlar da festivallerin bu nimetlerinden faydalanırlar.

Zengin etkinlikler nedeniyle güler yüzlü insanlar doldurur festival kentlerini 4 mevsim... Mevsimler de hep bahar kalır festival kentlerinde...Festivallerin birleştirici özelliği ile kentlerde ortak bir kent kültürü yaratmak da mümkündür aslında...

Bu nedenle , iyi bir festival kenti olmak çok kolay olmaz hiçbir zaman... Emek, çaba ve mükemmel organizasyon gerektirir.

OLUMLU HABERLERE DE İHTİYACI VAR İNSANLARIN..!

Aslında bu objektif kriterler ve değerlerle yorumlamak isterdim 5-31 Temmuz tarihleri arasında yapılacak olan 63.Uluslararası Bursa Festivali'ni ve 37.Altın Karagöz Halk Dansları Festivali'ni...Ama biliyorum ki; dünyada artık savaş rüzgarları esiyor. Hem de oldukça kuvvetli...

İran-İsrail savaşına ABD'nin de katılması ile endişeler daha da arttı bu savaşla ilgili... Dünya bir yerlere savruluyor yeniden...

İşte böyle bir gergin ortamda içimizi ferahlatacak, ruhumuza iyi gelecek ve duygularımıza hitap edecek sanat faaliyetlerine daha da fazla ihtiyaç oluyor. Gerilmiş yüzlerimize sıcak bir gülümseme yaratacak haberlere ve olaylara...Ben 63.Bursa Festivali'ni işte bu öngörü ile yorumlamak ve bu Pazartesi gününüze anlam katmak amacındayım.

Biliyorum ki; bu ülkede her yıl 1.254 festival yapılıyor çeşitli kentlerde...Bazı festivaller; caz, film ve yoğun sanat ağırlıklı olarak düzenleniyor. Ama çoğu festival; bir kentin en bilinen ürünü etrafında şekillenerek Yoğurt Festivali, Ahududu Festivali, Enginar Festivali şeklinde de belirleniyor.

1962 Yılından beri yapılan Bursa Festivali'nin yeri bambaşka...Yarım yüzyılı çoktan deviren festivalimiz; birçok kente örnek oluyor. Ama özellikle son yıllarda bir konserler dizisi olmaktan da öteye gidemiyor. Bu özelliğin artık değişmesi ve festivalimizin tüm kenti kapsayacak ve halk tarafından sarıp-sarmalanacak bir yapıya kavuşturulması gerektiğini yazıyorum son 5 yıldaki her festival yazımda....

Bu yorumumu; Cumartesi günü Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu sahnesinde yapılan festival tanıtım toplantısında da söz alarak bir kez daha dillendirdim. 63 Yaşındaki festivalimize yeni bir konsept gerektiğini ve bizim çocukluğumuzdaki gibi bu etkinliğin tüm kenti sarıp-sarmalaması için, halka dönük bir şeylerin de programa alınmasını istedim BKSTV yöneticilerinden...

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'de çocukluğundaki festivalleri hatırlayarak bir şeyler söyledi dillendirdiğim konu hakkında...Başkan Bozbey:" Çocukluğumuzda ve gençliğimizde iple çekerek beklediğimiz bu festivalin kentin gülümsemesi adına iyi bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Sanat su gibidir. Su olmadan yaşam mümkün olmuyor. Sanat olmadan da yaşam eksik kalıyor. Festivaller ve sanat kenti yaşanabilir hale getirir" dedi.

63. BURSA FESTİVALİNİN ZENGİN KONSER PROGRAMI

Şimdi açıklanan festival programının yorumuna geçmek istiyorum. Yıllardır Bursa Devlet Senfoni Orkestrası ile başlayan festivalimizde; bu yıl Musica Viva Senfoni Orkestrası 5 Temmuzdaki açılış konserini gerçekleştirecek.

22 Olan konser sayısı ile bu yıl ki festival programının da oldukça zengin olduğunu söyleyebilirim. Özellikle Candan Erçetin ve Athena; 63.Uluslararası Bursa Festivali'nin yıldızları olacak. Goran Bregoviç, Hüsnü Arkan ve Sezen Aksu şarkılarını seslendirecek Gökçe Bahadır-Emir Ersoy Band da iyi seçilmiş isimler olarak notlarıma giriyor.

İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun sahneye koyacağı Hamlet, bu festivalin sanat etkinliği anlamındaki farklılığını yansıtacak. Aynı şekilde izleyicilerin 100 TL ödeyerek izleyeceği Yılanların Öcü isimli klasik film de bu yılın yeniliklerinden biri...

Bursa için önemli bir kültür-sanat etkinliği oluşturan bu festival için, BKSTV'nı kutluyor, başarılar diliyorum.      

HALKLA BÜTÜNLEŞECEK İSE; KORTEJ YÜRÜYÜŞÜ  ŞART!

Yaşadığımız kentte; 1962 yılından beri sürekli hayata geçirilen Bursa Festivali için geçen yıl bugünlerde yapılan festival tanıtım toplantısında; bir öneride bulunmuş ve benim de izlediğim Adana Portakal Çiçeği Festivali'nde tüm Adanalı sanatçıların bir kortej yürüyüşü yaparak, halkın etkinliğe yoğun katılımını sağladığını anlatmıştım. Ve gelecek yıl yapılacak festival kapsamında yapılacak kortej yürüyüşüne tüm Bursalı sanatçıların (sinema, tiyatro, ses ve edebiyat-kültür- sanat alanlarında) davet edilmesini ve halkla bütünleşen kocaman bir festival korteji olmasını istemiştim BKSTV yönetiminden...

Böylece; Bursa ve Bursalılık algısının arttığı, halkın morale kavuştuğu, kentlinin aidiyet duygusunun çoğaldığı, şehirde ekonomik canlılığın yükseldiği ve de iç turizm hareketinin doğacağı bir festival yaratılabilir diye düşünmüştüm.

Festival açılış günü akşamında yapılacak büyük kortej yürüyüşünün akşam saatlerinde Atatürk Heykeli'nden Kültürpark'a kadar yapılması ile, bu kentte yaşayanlar da "Bursa'da bir festival olduğunun" farkına varacak belki de eski günlerdeki gibi koşa-koşa etkinlik merkezlerinin yolunu tutabileceklerdi bana göre...

Hiç dikkate alınmadı galiba bu görüş...Üzüldüm ama bu görüşü bu yazımda bir kez daha dile getirerek, "Belki gelecek sene festival korteji yapılır" şeklindeki pozitif görüşümü ısrarla yineliyorum.

Çünkü; ben Bursalıyım ve 63 yaşındaki festivalimizin en az 60'ını canlı yaşamanın gururunu taşıyorum. Umut ve mutlulukla...