Siyasilerin gündemi ile vatandaşın gündemi aynı mı?

2025.09.24 18:15 - Son Güncellenme: 2025.09.24 18:15
A

Bu zor bir soru.

Zira yanıtını ararken biz de zorlanıyoruz.

Ülkeyi yönetenler makro ölçekte düşünüp hareket etmekte.

Başta güvenlik meseleleri olmak üzere ülkenin ekonomik gerçeklerini görerek bir süreci yönetmekte.

Zorunlu olan ve doğru bir yaklaşım belki de. 

Ancak bu durum bir dizi kemer sıkma anlayışını beraberinde getirmekte; vatandaşın alım gücüne doğrudan etki etmekte.

Bu manada biraz sabır tavsiye edilmekle birlikte vatandaşın ikna edilmesi kolay olmamakta.

Çoğu zaman yapılanlar da anlaşılamamakta.

İktidar karşıtı parti ya da grupların söylemleriyle de anlaşılması daha da zorlaşılmakta. 

Zira "kriz var" söylemi tekraren dile getirilmekte ve algı bu şekilde yönetilmeye çalışılmakta.

Emekli maaşlarındaki yetersizlik ve gıda başta olmak üzere birçok alandaki fiyat artışları üzerinden söylem geliştirilmekte. 

Bu durum günümüzde biraz azalmaya başladı elbette.

Hem ekonomik verilerdeki hedeflerin tutturulmaya başlanması hem de dezenformasyonla mücadele anlamında daha fazla rol alınması burada önemli etken. 

Şüphesiz İletişim  Başkanlığı'ndaki değişim ile AK Parti'nin medya ve iletişim yönetimdeki değişimin etkisi büyük olsa gerek. 

İletişim Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Duran ve ekibiyle AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Faruk Acar ve ekibinin başarısı iletişim verilerine yansımakta.

Özellikle sosyal medyadaki krizi algıları ve dezenformasyon unsurları azalmış durumda. 

Burada dinamik bir durum söz konusu olduğu için sürdürülebilir bir süreç sağlamak kolay değil. 

Başlıkta ortaya koyduğumuz soru ile alakalı vatandaş ile  yönetimlerin ve siyasilerin gündemlerinin aynı olmadığını söyleyenlere de itiraz edemiyoruz. 

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız da bu zaten. 

Malumunuz üzere ülkenin dört bir yanında sular oldukça sıcak.

Ve dinamik bir politikayı zorunlu kılmakta. 

Gazze'den Suriye'ye; Doğu Akdeniz'den Balkanlara; Kafkaslar'dan Karadeniz'e ne yazık ki, boşluğa meydan verilemeyecek bir noktadayız. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kurmayları burada yoğun bir çaba göstermekte.

Ekonomik olarak da sıkı sıkıya bir politika uygulamaktalar.

Makro düzeyde başlayan iyileşmenin tabana yayılması için sabır istenmekte.

Verilere bakıldığında hedefe ulaşmayla ilgili olumlu sinyaller gelmekte. 

Ancak vatandaşın bu manada aynı ölçüde düşündüğünü söylemek kolay değil. 

Esasen başlıktaki soruyu sorarken Ana Muhalefet Partisi CHP'yi ve diğer partileri de kast ediyoruz.

Onların gündemi de vatandaşın derdiyle birebir uyuşmamakta.

Bir süredir varolan CHP kurultay tartışmaları ve bu konudaki mahkemeler ve iddialar hayli gündem olmakta.

Hemen her gün bu manada bir belirsizlikliğin ipucu ortaya çıkmakta. 

Belediyelere yapılan operasyonlar da cabası.

İddialar oldukça vahim. 

Genel Başkan Özgür Özel bu süreçte operasyonların hukuki değil politik olduğunu savunmakta.

Öyle ki; izlediği politikada "sütte leke var bizde yok" sloganıyla hareket ederek iddiaların konuşulmasının önüne geçmek istemekte.

Halen de izlediği politikayla iddiaların tartışılmasını engellemeye çalışıyor. 

Partisi ve kendisi adına bir zorunluluk belki de. 

Belediyelerin yolsuzlukla anılmasının yükünün ağır olacağını bildiği için yönettiği süreçle hem partide lider olmak istiyor hem de parti içi bölünmeleri engellemeye çalışıyor. 

Yolsuzluk algısının toplumda kabul edilmesi halinde ciddi bir sınavı kaybetmiş olacaklar. 

Bu süreçte yaşadıkları vaziyet vatandaşın gündeminden uzaklaşmış görüntüsü veriyor.

CHP içindeki zorlu sürecin gündemi meşgul etme ihtimali devam ediyor.

Dolayısyla halkın yukarıda sözünü ettiğimiz gündemiyle hemhal olmasının kolay olmadığını görüyoruz.

Burada salt muhalefet cephesinden CHP'yi de kastetmiyoruz.

Yerel seçimler öncesi Bursa'da yapılan belediyelere ilişkin muhalefeti de göremiyoruz.

Bir anda nasıl olduysa tüm sorunlar bitmiş gibi oldu.

Trafiği konuşmuyoruz eskisi gibi.

Ya da başka bir yatırımı.

Sonuç olarak yavaş yavaş vatandaşın cebine ve kalbine hitap edilmesi gerekiyor. 

Vatandaşın gündemine zaman ayrılması gerekiyor.

Ne dersiniz?

Sizin gündeminizle tüm partilerin ve hem yerel hem genel yönetimlerin gündemi örtüşüyor mu?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları