Büyükşehir ve Yenişehir örneğinden belediyeler

2025.06.04 17:54 - Son Güncellenme: 2025.06.04 18:30
A

Büyük bir dezavantaj.
Doğru.
O konumdaki belediye başkanları böyle düşünüyor. 
Toplumun önemli bir kesimi de. 
Ancak toplum açısından avantajlı yönleri olduğunu da unutmamak gerekmekte.
Ayrıca belediye başkanı da halkın oylarıyla seçilmekte belediye meclis üyeleri de.
Doğal olarak belediye yönetimini salt başkandan ibaret görmek eksik bir yaklaşım olmakta.
Kaldı ki belediyelerdeki en büyük karar organı meclistir.
Meclisin her yaklaşımını engelleme olarak görmek de doğru değildir.
Böylesi bir durum karar almayı zorlaştırsa da avantaja dönüştürme becerisi kimi belediye başkanlarında mevcut olmakta.

Esasen Yenişehir özelinden konuya giriş yapmak istiyoruz ama Büyükşehir Belediyesi bağlamında da birkaç cümle sarf etmek değerli olacaktır.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, mecliste azınlıkta olma konusunda hayli tecrübeli.
2004 seçimleriyle birlikte Nilüfer'de oluşan tabloda belediye başkanlığı yapmıştı. 
Ve şimdiki kadar kamuoyu desteği de yoktu.
Evet kendisi halkın iradesini temsil etmekte.
Ancak meclis üyeleri de aynı şekilde halkın iradesini temsil etmekte.
Ve yasa koyucu belediyelerdeki karar mekanizmasında meclisleri yetkili kılarak konumunu tarif etmiş bulunmakta.
Dolayısıyla meclisten çıkan karar da halk iradesini temsil etmekte başkanın aldığı karar da.
Doğal olarak belediye meclislerinde çıkan kararları  ya da çıkmayan kararları kimi belediye başkanlarının halkın iradesini gasp etmek olarak yorumlaması doğru değildir.
Elbette toplum daha çok belediye başkanını başarılı ya da başarısız olarak değerlendirmekte.
Ama unutulmamalıdır ki, mevzuat da işleyiş de meclis üyelerini "el kaldır indir" olmaktan öteye konumlandırmakta.
Burada önemli bir husus ise böylesi tablolarda kimi zaman belediye meclislerinin aldığı kararların başkan tarafından yeniden görüşülmek üzere iadesi; vilayet makamına gönderilmesi ya da yargı süreci gibi konulara ilişkin bir sürecin bulunması.
Yani çoğunluğun belediye başkanını görevden düşürmesi gibi durumlara karşı da bir koruma kalkanı bulunmakta.
Bir nevi yasa koyucu birçok açıdan düşünerek düzenleme yapmış.
Ayrıca merkezi idarenin vesayet yetkisi de unutulmamalı.

Şimdi gelelim Yenişehir Belediyesi'ne. 
Malumunuz Belediye Başkanı Ercan Özel, İYİ Partiden seçilmiş hemen hemen bir yılı doldurmasının ardından da AK Parti saflarına katılmıştı.
Burada önemli bir avantaj elde edeceğini düşünerek halka mesajlar vermişti.
Özel'in hesapları şimdilik tutmadı.
İlk hamle başarısız oldu.
Belediye başkanı seçildiği partiye bakmaksızın belediye gelirlerinin artmayacağını dile getirmekle birlikte farklı yöntemlerle bakanlık yatırımlarından yararlanma imkanı bulunmakta.
Son meclis toplantısında gördüğümüz üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 10 milyon TL civarındaki hibe desteği reddedildi.
Çünkü Yenişehir Belediye Meclisi'nde Ercan Özel ve AK Parti ile MHP azınlıkta bulunmakta. 
Bu durumda bundan sonraki Ercan Özel yönetiminin en büyük sınavı olacak gibi görünmekte.

Yukarıdaki iki belediye örneğiinden yola çıkarak şüphesiz Yenişehir Belediye Meclisinin seçilmiş üyelerinin görüşüünü anormal görmemek lazım.
Ancak bu dediğimiz normal bir belediye yönetimine ilişkin kararı kapsamalı. 
Yani halkın iradesinin belediye meclis üyeleri tarafından da temsil edildiğinden hareketle  yönetimde söz sahibi olmalarının bir engelleme olarak değerlendirilemeyeceğini anlatıyoruz. 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan gelebilecek olan yardım hususunuysa bu kapsamda ele almak çok mümkün görünmemekte.
Yani bir halk iradesinin temsilinden öte Ercan Özel yönetiminden intikam almak olarak değerlendirmek daha gerçekçi olmakta.
Şüphe yok ki, hibe desteğine red oyu veren meclis üyeleri bu kararlarını uzun süre anlatamayacaklardır.
Muhtemelen şartlar oluşursa evet oyu kullanacaklardır.
Ve bu konu uzun süre tartışılmaya devam edecektir .
Biz de bekleyip göreceğiz.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları