Prof. Dr. Murat Taş

Prof. Dr. Murat Taş

Ah Uludağ... Başka Uludağ yok!

2025.09.23 07:13 - Son Güncellenme: 2025.09.23 07:13
A

Şüphesiz bugünkü Bursamızın zamanında insanoğlunun yerleşim yeri olarak belirlemesinde Uludağ'ın coğrafi etkisinin önemli payı olduğunu düşünüyorum. Güney Marmara'nın kentimize yaşam veren eşsiz güzellikteki coğrafyası...

Tarihi geçmişi arkaik döneme kadar uzanan Bursamızın simgesi olan Uludağ mitolojiye konu olmuş, eşsiz yaşam hikayelerinin mekanıdır.

Bursamızı bir şehir olarak betimlerken güneyde Uludağ'a sırtını vermiş, doğu batı istikametinde lineer büyüyen bir kent ifadesi kullanırız. İster doğudan ister batıdan isterseniz de kuzeyden kente yaklaşırken kent siluetine adeta yeşil bir fon oluşturur Uludağ. Birçok olumsuz etkiye rağmen hala yeşildir. Kendisine özel flora ve faunası ile su kaynakları ile, havası ile çok özgündür. Bu özgün coğrafi özellikler sayesinde Bursamıza hayat vermeye devam etmektedir. Verimli toprakları olan ova ile birlikte ovaya can veren su kaynaklarını barındıran Uludağ, Bursaya zengin bir doğal yaşam olanağı sunar.

Uludağ'ın ovaya bakan yamaçları şehrin ilk yerleşimine konu olmuşken bugün bu yamaçlar malesef gelişi güzel bir büyümenin ve yapılaşmanın baskısı altındadır. Bu olumsuz durum özellikle ovayı besleyen suları taşıyan büyük derelerin etrafında yoğunlaşmaktadır. Malesef ki bu sayede sel riski ve su baskınları ile yaşam ve yerleşim alanları tehlike altındadır.

Bursa şehir yerleşimi ile Uludağ arasındaki ulaşım milli park alanın içerisinden karayolu ile ve 1960'lı yılların başında yapılan teleferik ile yapılır. Uludağ özellikle kış turizmi için ülkemizin belki ilk ve zamanında en önemli merkezlerinden biridir. Hem kendine özgü coğrafi doğal güzellikleri, hem kış turizmi için uygun tesislerin varlığı Uludağ'ı hep gözde bir konumda tutmuştur.

Zaman içerisinde hem büyüme baskısına bağlı hem de teknolojik imkanların gelişmesine bağlı olarak Uludağ'da çok sayıda tesis yapılmıştır. Bu tesisler için hem günübirlik hem de kış sezonu içerisinde çok sayıda kullanıcının Uludağ'a gelmesi ile birçok sorun yaşanmaktadır. Bu sorunların artması ile Uludağ eski çekici özelliğini kaybetmeye başlamıştır. Sorunların çoğu Uludağ'da yetki sahibi birçok farklı kurumumuzun işbirliği içerisinde giderilmeye gayret edilmektedir. Bu amaçla yakın geçmişimizde ülkemizin birçok farklı yerinde gündeme gelen alan başkanlığı kurulmuştur. Alan başkanlığı da kurumsal yapılanması sayesinde kamu kurumları arası işbirliği, eşgüdüm ve desteği ile paydaşların katılımı ile sorunlara çözüm bulma çalışmaları yürütmektedir.

Uludağ'ı Uludağ yapan hem doğal zenginliklerin korunması hem de fiziksel mekan kalitesinin yükselmesi, hem ulaşım imkanlarının iyileştirilmesi, hizmet kalitesinin istenen seviye çıkarılabilmesi için daha pek çok çalışma yapılması gerektiği kaçınılmazdır. Hizmet veren mekanların mekân kalitesi ile ekonomisi arasındaki dengeyi sağlayabilecek çözümleri geliştirmesi gerekir.

Bunun dışında Bursamızda bir yandan tarımsal üretim yapılan ovaya doğru diğer yandan da eşsiz güzellikte ve kente yaşam kaynağı olan Uludağ'a doğru büyüme baskısının kontrol edilemez etkileri sebebi ile kentsel ve yaşamsal sorunlar iyice derinlik kazanmaktadır. Uludağ'da yer yer ormanlık alan içerine yapılan olumsuz yapılaşmalar ormanlarımızın tahrip edilmesine yol açmaktadır.

Yaşam kaynağımız havamıza, yeşilimize ve suyumuza sahip çıkmalıyız.  Bunların insan eliyle tahrip edilmesi geleceğimizi tehdit etmektedir.

Uludağ'daki turizm merkezindeki yerleşimin ihtiyaçları en iyi şekilde karşılaması için niteliği arttırılmalıdır. Herkesin kullanabileceği ekonomik işletme çözümleri geliştirilmelidir.

Üniversitemize, camilerimize, tarihimize adını ve Bursamıza hayat veren Uludağ kendine özgü kırsal yaşamlı dağ köyleri ile de son derece özgün bir değere sahiptir. Doğal değerlerimizle yaşama elverişli hale getirdiğimiz yapılı çevre arasındaki dengeyi bozmadan hem ekolojik hem de yaşamsal sürdürülebilirliği bir arada yapabileceğimizi düşünüyorum. Gelişmiş bir ülke olma yolunda artık, doğayı tahrip etmek, niteliksiz yapılaşma, depremde yıkılan binalar-şehirler, şehirlerimizin-yaşam alanlarımızın sel altında kalması, büyük orman yangınları, büyük can kayıpları, çevre kirliliği gibi konuların gündemimizden bir an evvel çıkmış olmasını diliyorum..

Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın, güvenle kalın, Allaha emanet olun.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları