EKONOMİNİN lokomotifi olan Türk otomotiv sanayinin geleceğinin belli olacağı çok kritik bir yıla girdik. Çünkü bu yılın sonunda itibaren Avrupa'da artık düşük emisyon (95 gr/km ve altı) dönemi başlıyor. Otomotiv markaları bu yeni dönemde büyük cezalar ödememek için ki 1 milyar Euro'dan başlıyor, sattıkları araçların büyük kısmı ya hibrit (melez) ya da yüzde elektrikli olmak zorunda. Aksi takdirde emisyon ortalamasını 95 gramın altına indiremiyorlar. İşte bu yüzdendir ki son dönemde hepsi inanılmaz Ar-Ge yatırımlarıyla sıfır emisyonlu elektrikli araç veya düşük emisyonlu yarı elektrikli hibrit modelleri devreye sokuyorlar.

HİBRİTLER DEVREYE GİRİYOR

İşte böylesine önemli bir süreçte ihracatının yüzde 80'ini Avrupa'ya yapan Türk otomotiv sanayi de bu değişime bağlı yeni nesil araçlar üretmek zorunda. Yaşamak için bunu yapmalı yoksa sadece iç pazara bağlı hayatta kalamaz.

Türkiye'de fabrikası olan birçok marka bu nedenle yüzde 100 elektrikli olmasa da hibrit araç üretimine başladı veya başlayacak. Toyota, Türkiye'de hibrit üreten ilk fabrika olurken, Renault Bursa'da hibrit motor fabrikası kurarak, bu yılın haziran ayından itibaren yeni nesil Clio'yuhibrit olarak da üretecek. Koreli Hyundai de İzmit fabrikasında hibrit model üreteceğini açıkladı. Yine aynı şekilde ticari araç fabrikalarında da benzer çalışmalar sürüyor.

Ama ilk etapta ihracat için düşünülen bu araçların maliyeti, konvansiyonel araçlardan yüksek olduğu için iç pazar şansı biraz düşük gözüküyor.

YENİGÜN NET OLARAK SÖYLEDİ

Bunu da geçtiğimiz günlerde konuştuğum Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün net olarak ortaya koydu.

Gölcük'te ürettikleri Türkiye'nin ilk ve tek yerli şarj edilebilir hibrit ticari aracı CustomPHEV'le ilgili konuşurken Yenigün, "Teknolojisi nedeniyle bu araç mevcut Custom modelinden yüzde 110 daha pahalı. İhracatına başladık ama teşvik olmadan Türkiye'de satılması mümkün değil" açıklamasını yaptı

Sonuçta iç pazar Türk otomotiv sanayi için önemli. 2 milyonu aşan kapasiteye sahip sanayinin sadece ihracatla bu kapasiteyi dolduramayacağı aşikar. Bugüne kadar olduğu gibi güçlü bir iç pazar da gerekiyor.

YENİ VERGİ SİSTEMİ GEREK

Yeni nesil yerli araçların sadece ihracat değil iç pazarda satabilmesi için de motor hacmine dayalı vergi sisteminin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Bu da nedir tüm dünyada olduğu gibi emisyona dayalı vergi sistemi devreye girmeli. Ve özellikle Türkiye'de üretilen hibrit araçları teşvik edecek bir sistem oluşturulmalı. Aksi takdirde yerli payı düşer, ithalat yükselir ve sanayi çok zorlanır.

Toyota'nın Sakarya'da üreteceği ilk hibrit modeli C-HR için ÖTV teşviki sağlanmıştı. 1.8 litrelik benzinli motora sahip araç, 1.6 litrelik ÖTV dilimine çekilmişti. Yani ÖTV oranı %110'dan %60'a çekilmişti. Bu teşvikle hemen arkasından Corolla'nın hibrit modeli de Türkiye'de üretilmeye başlandı. Demem o ki, şimdi Türkiye'de üretilecek tüm hibrit modellere iç pazarda güçlü olması için yeni teşvikler gerekiyor.