Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

elifdidemdanacioglu@gmail.com

Bursa'da 'OTO'lar yarışıyor!

2025.05.13 18:14 - Son Güncellenme: 2025.05.13 18:14
A

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre;

Otomotiv sektöründe yılın ilk 4 ayında 2024'ün aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 2,2 azalarak 464 bin 290 adete gerilerken, toplam ihracat ise dolar bazında yüzde 4,7 artarak 12,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 artarak 395 bin 25 adet düzeyinde gerçekleşti. Ayrıca otomotiv sektöründe toplam ihracat geçen yılın aynı dönemine yüzde 0,1 artarak 333 bin 351 adet oldu.

Otomobil ise;

4 aylık dönemde 2024'e göre; otomobil üretimi yüzde 1,6 gerileyerek 295 bin 377 adet, otomobil pazarı yüzde 4,9 oranında artarak 309 bin 204 adet ve otomobil ihracatı da dolar bazında yüzde 7,6 artarak 3,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Otomobil ihracatı adet bazında ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,5 azalarak 194 bin 530 adet düzeyinde gerçekleşti.

Velhasıl otomotivde üretim düşerken, ihracat arttı.

BURSA...

Otomotiv firmaları OYAK Renault, TOFAŞ ve Karsan fabrikalarının bulunduğu Bursa...

OYAK Renault, ocak - nisan döneminde otomobil üretimi 124 bin 371 adet ve 85 bin 487 adet ihracat gerçekleştirdi.

TOFAŞ, ocak - nisan döneminde otomobil üretimi 24 bin 920 adet ve 1.518 adet otomobil ihraç etti.

ELEKTRİKLİ ARAÇ...

Gelelim elektrikli araçlara...

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Mart 2025 verilerine göre, Türkiye'de elektrikli araç sayısı 220 bin 258 adete ulaştı.

Toplam elektrikli araç sayılarının yıllık değişimini incelediğimizde;2016'da 737 adet iken 2020'de 3 bin 710 adete, 2021'de 7 bin 694 adete, 2022'de 14 bin 896 adete, 2023'te 80 bin 826 adete, 2024'te 185 bin 513 adete ve 2025 Mart itibarıyla da 220 bin 258 adete çıktı.

Türkiye'de toplam şarj noktası (soket) sayısı AC (Alternatif Akım) ve DC (Doğru Akım) olmak üzere 2025 Mart itibarıyla 28 bin 717 adede ulaştı.

Öte yandan da...

Çin sadece dünyanın büyük pazarı değil, küresel otomotiv sektöründe son teknolojide odak noktası haline geldi.

Son teknolojiye sahip tasarımlarıyla otomobil alıcılarını şaşırtmak için tasarlanmış ve oldukça uygun fiyatlı elektrikli araçlar sunarak küresel pazarlara yayılan Çinli otomobil üreticileri, dünya otomobil endüstrisini sarsıyor.

Yani Çin'de satılan araçların çoğu artık elektrikli araçlar oluşturuyor ve Çin'in elektrikli araç üreticilerinin küresel pazarlarda rolü artıyor.

Şöyle bir veriye denk gelmiştim...

Çin'in elektrikli araç üretimi, dünyada giderek büyüyen bu sektördeki üretimin yüzde 60'ına ulaştığı ve elektrikli araç bataryalarının yüzde 70'inin Çin'de üretiliyor olduğu...

Son yıllarda elektrikli araçların hem enerji tasarrufuna katkıda bulunmaları hem de çevre dostu olmaları nedeniyle dünyada yükselen bir trend haline geldiği konuşuluyor.

Sözü uzatmadan...

Bursa'da gerçekleşen 'Go Energy Türkiye' fuarında otomotiv sektörü, elektrikli araçlar, şarj istasyonları ve batarya konularında sektöründe uzman isimlerle yaptığım sohbet ve aldığım değerlendirmelere getirmek istiyorum.

Otomotiv sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

NSK Group Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Kazangil, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Küresel otomotiv sektöründe Çin, egemen olacak görünüyor. Çünkü Çin çok hızlı ilerliyor. Avrupa onun hızına yetişemiyor ve tam tersine küçülme stratejisi ile ilerliyor. Örneği, fabrika kapatıyorlar. Küçülmek yani pazarı kaybetmek demek... Uzakdoğu gerçekten hızlı bir şekilde geliyor. Bu noktada Türkiye bir fırsat yakaladı. Çok ciddi şekilde Çinli firmalar, Türkiye'ye geliyor. Bizim bu fırsatları doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Özellikle Çin'in geçmişte yaptığı bir strateji vardı, Amerika ve Avrupa firmalarını kendi bünyesine çekerek yerlileştirmeye zorladı. Böyle bir strateji uygularsa eğer Türkiye, gelen büyük firmalarla ve yeni teknoloji alt yapılarıyla beraber müthiş bir atılıma geçer. Eğer mevcudu montaj şeklinde devam ettirirse, ne yazık ki yalnızca aracı oluruz. Böylece Türkiye, çok büyük kazanç veya gelecek sağlayamadan sadece üzerimizden ticaret yapmalarını sağlarız. Buna çok dikkat etmek gerekiyor."

Ekledi:

"Sanayici bir arkadaşımız, "Otomotiv firmaları birleşe birleşe dünyada çok fazla çeşitlilik kalmayacak" demişti. Baktığınızda alt şase gruplarını birleştirerek ve farklı markaları aynı fabrikalarda üreterek ayakta kalmaya çalışıyorlar. Özellikle Amerika ve Avrupalı üreticiler anlamında uzun vadede bu durumun daha da hızlanacağını düşünüyorum."

"Elektrikli araçların geleceğini nasıl görüyorsunuz?" soruma ise yanıtı şöyle oldu:

"Dünyada elektrikli araçların neden talep gördüğünün bir hikâyesi var. Bunu iyi anlamak lazım. Uzakdoğu'nun bu işe atılım yapmasının en büyük nedeni petrolü ithal eden bir ülke olması. Nükleer enerjisi olan bir ülke ve petrolü olmayan devasal bir ülke dışa bağımlılığı azaltmak için elektrikli araba teknolojisine odaklandı. Böyle yaparak Amerika ve Arap ülkelerinin hegemonyasından kurtuldu. Sonra bu teknolojiyi geliştirdikçe dünya pazarına girdi. Bu sefer de batarya ve motor teknolojisi orada olduğu için dünya onun hegemonyası altına girmeye başladı. Avrupalı durumu fark etti ve elektrikli araç projelerini askıya alır gibi yaptı, yavaşlattı. İşin gerçeği şu ki, Türkiye gibi ülkelerde elektrikli araba evet çok güzel gibi gözükse de aslında karbon emisyonu olarak düşündürücü. Çünkü elektrikli arabanın üretimi için harcanan karbon, benzinli bir arabanın ömrü boyunca kullanacağı karbondan daha yüksek. Öte yandan da enerjiyi nükleer gibi yollarla elde etmiyoruz, kömürle elde ediyoruz. Tabi bu da farklı bir enerji... Baktığınız zaman uygun olmayan bir enerjiyi sanki verimli bir enerjiye dönüştürüyormuşuz gibi oluyor ve aslında kendimizi kandırmış oluyoruz. Dolayısıyla çevreye duyarlı bir yapı değil. Aracın nasıl olduğunun önemi yok, önemli olan enerjinin çevreye duyarlı şekilde üretilmiş olması."

Son olarak, "Batarya konusunda sıkıntılar olduğunu duyuyoruz. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" dedim.

"Evet, sıkıntılarımız var ve geliştirmekte zorlanıyoruz. Alt yapı ve teknoloji zayıf... Aynı zamanda da teknoloji çok pahalı... Batarya hücrelerinin dengeli bir şekilde kullanılması için bir batarya yönetim sistemi olan BMS kullanılır. Batarya yönetim sisteminin kullanılış fiyatlarına baktığınızda, Uzakdoğu'dan bu sistemi aldığınızda 100 dolar iken Türkiye'de aldığınızda 600 - 700 dolar civarı. Yani batarya üretiminin anlam kazanması için rakamların dengelenmesi gerekiyor. Yalnızca o ham dediğimiz hücreleri yapmış olmak değil, onun üst teknolojisini de oluşturmanız lazım ki o batarya gerçekten ucuz olsun. Uzakdoğu'dan aldığınızda ve vergisini de ödeseniz bile Türkiye fiyatından 3'te 1 fiyatına alabiliyorsunuz. Biz gerçekten rekabet edebilmek istiyorsak eğer, bu rakamları normal seviyelere indirmemiz lazım."

BEMİS Satış ve Pazarlama Müdürü Kağan Güneş ise, elektrikli araçlarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"Elektrikli araçların popülerliği gün geçtikçe artıyor. Bursa, önemli bir konumda yer alıyor. Otomotiv sektörü ve elektrikli araçlar için elektrikli araç şarj sektörü önemli bir noktada. TOGG, Karsan, TOFAŞ, OYAK Renault gibi üreticiler, Bursa'da... Çin çok güçlü geliyor ve bu konuda tekelleşen ülke olarak Çin var. Elektrikli araçları araştırmaya erken başladılar. Dolayısıyla diğer ülkelere göre, 10-15 yıl ilerdeler diyebiliriz. Hem teknoloji olarak iyiler hem de maliyetler bize kıyasla çok daha düşük. Böyle olduğu zamanda rekabet etmek zorlaşıyor. Dünyayı etkisine alan bir durum... Çinli firmalar farklı ülkelerde ürün satıyor. Bunun önüne geçilmesi ve yerlileşmeyi desteklemek çok önemli. Çin'den gelen araçlara ve ürünlere gümrükte vergi tarifeleri uygulanıyor. Dolayısıyla bir nebzede olsa Türkiye'de üretici ve yatırımcıların önünü açılıyor. Buradaki fiyat politikasını dengeliyor. Ama bu uygulanan gümrük vergilerinin devam etmesi lazım ve hatta arttırılmalı. Şarj cihazlarında da bunun yapılması lazım. Yabancı markaların gelip yerli ürünlerin rekabetçiliğini kaybettirmemesi lazım ki, yerli üretici hayatta kalabilsin ve kendini geliştirip ülkesini temsil edebilsin."

Geçtiğimiz günlerde de otomotiv sektörü için proje tanıtımındaydım.

İğde Holding bünyesinde faaliyet gösteren ve 50 yıla yakın otomotiv sektörü deneyimiyle şekillenen Oleaster Otomotiv'in gerçekleştirdiği yatırım hamlesi...

"Siz hayal edin, biz yapalım" dedi Yönetim Kurulu Başkanı Semih İğde...

Velhasıl Oleaster Otomotiv, engelli giriş sistemlerinden koltuk raylarına, elektrikli kapı sistemlerinden tutunma sistemlerine kadar onlarca komponenti kendi tasarımıyla üretip araçlara entegre ediyor.

OEM standartlarında üretim yapan firma; rampalar, liftler, roofhatch sistemleri, havalandırma kanalları ve bagaj kapakları gibi birçok kritik parçayı, yüksek mühendislik kalitesiyle kendi bünyesinde tasarlıyor ve üretiyor.

Aynı zamanda okul, şehir içi, turizm ve VIP araçları için özel çözümler geliştiriyor.

Firmanın hedefi, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında önemli bir oyuncu haline gelmek...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları