Yazarlar

Elif Didem Danacıoğlu
elifdidemdanacioglu@gmail.comBursa'da 'arsa' krizi!
2025.07.11 14:37 - Son Güncellenme: 2025.07.11 14:37Dün İnşaat Müteahhitleri, Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (İMSİAD) düzenlediği organizasyona davetliydik.
Beklentiler, talepler ve çözüm önerileri derken, toplantının gündemi yoğundu.
İnşaat sektöründe kronik sorunlar çözülmek için sırada bekliyor...
'İnşaat sektöründeki son gelişmeler' ile 'Depremler ve kentsel dönüşüm çalışmaları' üzerine paylaşımlar İMSİAD ve İnşaat Müteahhitleri Sanayici İş İnsanları Federasyonu (İMSİFED) Başkanı Şeref Demir tarafından madde madde sıralandı.
İnşaat sektörü temsilcilerinin sorunları ve pek çok beklenti Başkan Şeref Demir'in notlarında birikmeye devam ettiğini tahmin etmek zor değildi.
Zira nerede bir müteahhit görsem, dertli...
Bursa'da arsa krizinin büyüdüğünden söz ediyorlar.
Konuşmasında Başkan Şeref Demir, "Arsa üretimi hızlandırılmalı" dedi.
Organizasyonda soru - cevap kısmına gelindiğinde kendisine, "Arsa üretimi ile ilgili çözüm önerileriniz nelerdir?" diye sordum.
Türkiye'de arsa politikasının yanlış yönetildiğini ve arsa politikasının sil baştan yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca Türkiye'de en popüler 'rant' aracının 'arsa' olduğuna dikkat çekti.
Sektör olarak en büyük kanayan yaranın 'arsa fiyatları' olduğunu ekledi.
Şöyle ki;
"Maliyetlerimizin yarısını 'arsa fiyatları' oluşturuyor. Bu yönüyle baktığınız da, istisnai yerler büyük metropoller haricinde dünyanın hiçbir ülkesinde arsa payının bu kadar pahalı olduğu ve arsa fiyatının gayrimenkulün yarısını oluşturduğu bir ülke yok. Uzun süredir İMSİAD olarak bu konuda da çalışmalar yapıyoruz. Bizdeki orta ölçekli konutlarda bile konut maliyetinin yarısının arsa olması kabul edilecek bir oran değil.
Önümüzdeki süreçte konut sorunu çok büyük krize yol açacak ve bu krizin ana sebebi ise 'arsa'...
Arsanın ilk imar açıldığı andan, imara açılış şekline ve yapılaşmanın nihai noktaya geldiği ana kadar gözden geçirmesi gereken bir durum söz konusudur. Arsa politikasının sil baştan tamamıyla değiştirilmesi gereken bir politika olduğu kanaatindeyiz.
Arsa üretilen ve çoğaltılan bir şey değil. Dolayısıyla arsaya bakış açısının çok farklı olması gerekiyor. Özellikle vurgulamak isterim ki, arsa bir rant aracı olmaktan çıkarılmalıdır. Aynı zamanda stok yapılmasının da önüne geçilmesi gerekiyor. Şuanda maalesef Türkiye'de en popüler rant aracı arsa ve rant aracı olarak kullanılıyor. Daha da vahim olan rant aracı olarak kullanılması yasa ile teşvik ediliyor ve aynı zamanda da mevcut yasa stok yapmayı teşvik ediyor.
Yasaya göre, bir arsayı alıp 5 yıl bünyenizde beklettiğiniz takdirde isterseniz şahıs isterseniz kurum olsun, vergiden muaf oluyorsunuz. Bu durum arsa stokçuluğuna teşvik ediyor. Bundan dolayı arsa büyük bir rant aracı olarak görülmekte. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Örneğin, Avrupa'nın bu konudaki mevzuatını detaylı bir şekilde incelediğiniz de karşınıza "Bir alan imara açıldığı takdirde o hizmete yönelik kullanılması gerekir" ifadesi çıkıyor. Hatta bazı ülkeler belirli bir süre kullanmadığınız takdirde istimlak ediyor ya da emlak vergisini artırıyor. Maalesef bizde ödüllendiriyoruz. Dolayısıyla arsa politikasının sil baştan yenilenmesi şart" diyor Başkan Şeref Demir...
Başkan Şeref Demir'in konuşmasına geri dönersek, inşaat sektörü ile ilgili paylaşımlarının devamı şöyle:
-Yükselen inşaat maliyetleri, dolar kuru baskısı, faizlerin yüksek seyretmesi, konut kredilerine erişimin zorluğu, arsa maliyetlerindeki anormal artış, iş gücündeki daralma, yabancı yatırımın azalması, yerli yatırımcının yurtdışına yönelmesi ve daha birçok etki inşaat sektörünün faaliyet alanını daraltmıştır. Dolayısıyla konut üretimi azalmış, arz düşmüş, buna karşın talep ötelenmiştir. Tüm etkenler sektörde ciddi bir likidite sorununu beraberinde getirmiştir. Pek çok firma artan maliyetlere ve azalan satışlara rağmen projelerini sürdürmeye çalışmaktadır.
-Bu zorlu ortamda kimi firmalar ayakta kalabilmek, alacak ve borç dengesini yeniden düzenleyebilmek için konkordato yoluna gitmişlerdir. Ayrıca konkordato ilan eden her firmayı suçlu ilan etmek, itibarsızlaştırmak büyük sıkıntılara sebep olacağı gibi zincirleme bir ekonomik kırılmaya da yol açar.
-Sektördeki bir başka ciddi sorun ise ruhsat süreçlerinde yaşanan aksamalardır. Bugün birçok belediyede projelere ait ruhsat süreçleri, çeşitli bürokratik nedenlerle aylarca sürmekte ve bu durum yatırımcıların planlarını ciddi şekilde sekteye uğratmaktadır. İnşaatın başlaması geciktikçe, artan maliyetler projeleri mali açıdan zora sokmakta; hem yüklenici firma hem de konut sahibi olmak isteyen vatandaş zarar görmektedir. Bu nedenle yerel yönetimlerin, özellikle kentsel dönüşüm alanındaki projelere öncelik vererek ruhsat süreçlerini hızlandırması büyük önem taşımaktadır. Bu sadece yatırımcıyı değil, kentleri ve vatandaşları da doğrudan ilgilendiren bir ihtiyaçtır.
-Bursa'da halen binlerce bina, deprem riski taşıyor. Bu binaların yıkılıp yeniden yapılması artık bir tercih değil; hayati bir zorunluluktur. Kentsel dönüşüm için sadece teknik değil; sosyal, finansal ve bürokratik alanlarda da kolaylaştırıcı adımlar atılmalıdır. Finansmana erişim kolaylaştırılmalı, arsa üretimi hızlandırılmalı, kamu arazileri dönüşüme açılmalı, vatandaş bilinçlendirilmeli ve tüm sürecin tamamı şeffaf biçimde yönetilmelidir.
-Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri konut sorunudur. Yüksek kira fiyatları, konuta ulaşım zorluğu, yeni konut üretimindeki yavaşlama; toplumun geniş kesimlerini doğrudan etkileyen bir barınma krizine dönüşmüştür. Bu krizden çıkış için sektörün önünün açılması, teşviklerin artırılması, finansman modellerinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Son olarak...
İMSİAD'ın çağrısıyla noktayı koymuş olalım.
Müteahhitler; faiz oranlarının kademeli olarak düşürülmesini, konut kredilerinin erişilebilir hale getirilmesini, kentsel dönüşüm projelerine özel destek ve teşvik mekanizmalarının oluşturulmasını ve 'Yarısı bizden' kampanyasının İstanbul'un ardından Bursa gibi deprem riski taşıyan şehirlerde de uygulanmasını istiyorlar.
Velhasıl...
İnşaat sektörünün durumu bu şekilde...
Yazarın diğer yazıları
- Bursa'da 'arsa' krizi! 11 Temmuz 2025 Cuma, 14:37
- Listede 'Bursa' ağırlığı! 09 Temmuz 2025 Çarşamba, 18:08
- Devler Ligi'nde 'Bursa'dan 57 Firma! 04 Temmuz 2025 Cuma, 22:25
- 21 milyonun kritik 2 günü! 01 Temmuz 2025 Salı, 17:44
- 12,6 milyon işsiz... 30 Haziran 2025 Pazartesi, 18:18
- Borçlara 'yapılandırma'! 27 Haziran 2025 Cuma, 18:11
- Bursa'da 365 şirket için karar! 25 Haziran 2025 Çarşamba, 18:16
- Sanayicilerin beklentileri neler? 24 Haziran 2025 Salı, 18:20
- 8 ilin payı arttı! Bursa... 23 Haziran 2025 Pazartesi, 18:24
- Zamlanmayan ne kaldı? 20 Haziran 2025 Cuma, 17:50
Yazarlar
- Ciğerlerimizi yakmayın! Hasan Boztürk
- Bursa'da 'arsa' krizi! Elif Didem Danacıoğlu
- Fikstür avantajlı gibi! Divan Kurulu'na yeni... Çetin Sabırlı
- Zeynep Sönmez Türk tenisinde bir ilke imza attı Engin Aksöz
- İsrail İran savaşını anlamak Metehan Demir
- Ciğerimizi yakan yangınlar sonrası Bursa'dak... Hasan Yalçın
- Bursamızda inşaat sektörü! Prof. Dr. Murat Taş
- Suda boğulma ve zehirlenme günleridir artık..! Binay Kazan
- Biraz bizden, çokça Engin ağabey... Ece Sarı
- Bugün aşure yediniz mi? Ramazan Başan
- Zam zam zam Yeşim Mutlu
- İbrahim Balaban sergisi! Kamuran Vatansever
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Amaç vergi adaleti değil vergi garantisi! Emre Özpeynirci
- Yarın faiz kararı ne yönde olacak? Levent Yılmaz