Paris 2024 Olimpiyatlarında takım halinde en büyük madalya umudumuz olan filenin sultanları yer aldığı C grubundaki maçlarını grup lideri ve dünya 1 numarası İtalya'ya 3-0 yenilerek tamamladı.

Çeyrek finali daha önce garantilediğimiz için bu karşılaşmanın kağıt üzerinde fazla önemi olmasa da; oyunun genelinde verdiğimiz kötü görüntü; sonraki karşılaşmalarımız için hiç de umut verici değildi.

Bugün itibariyle oynanacak maçların sonunda çeyrek finalde eşleşeceğimiz rakibimiz belli olacak.(Yazı servise girdiğinde diğer maçlar henüz tamamlanmadığı için eşleşeceğimiz ülke ile ilgili bilgi veremiyorum)

Salı günü muhtemelen Sırbistan, Polonya, ABD ya da Çin'den birisiyle yarı final bileti kazanmak için fileye yükseleceğiz.

Grupta oynadığımız ilk üç maçın ışığında bir değerlendirme yapacak olursak; kötü savunma yapmaya devam eden, özellikle manşetlerde kendi standartlarının çok altında bir görüntü veren Sultanlar hücumda da sadece Melissa Vargas'a endeksli oyunundan bir an önce vazgeçerek alternatif skorerler bulamazsa; kendisini finale taşıyacak önündeki iki maçta kesinlikle başarılı olamaz.

Biraz kesin bir hüküm gibi olsa da maalesef işin gerçeği böyle.

Genele bakınca madalya umudumuzu azaltan bugünkü maçta da ilk iki seti adeta uyur gezer bir ruh haliyle tamamladık.

10 maçtır kaybetmeyen dünya sıralamasının 1 numarası İtalya karşısında maça çözümlenememiş sorunlarıyla başlayan Sultanların en büyük handikabı yine manşetlere yaşadığı sıkıntı oldu.

Zaafımızı iyi süzen İtalya taktik servislerini pozisyonuna göre manşetleri zayıf Hande ve İlkin'in üzerine yıkarken, diğer oyuncularımızla da voleybolun en basit kuralında top yekun sınıfta kalınması, bu maçın bizim adımıza en çarpıcı ve iç acıtıcı gerçeği oldu.

Momentumu verince moral motivasyonumuz da en aşağılara indi. Özetle; bu kaos ortamında pasör Elif ve sonradan giren Cansu'nun; Vargas başta olmak üzere Hande ve İlkin ve Derya'yı gereği gibi maça dahil edememesi; adeta bir filmin fragmanı gibi gözlerimizin önünden akıp gitmeye başladı.

Özet görüntülerinden maçın skorunu tahmin edebilir olmak, bu takım için düşünülecek en son senaryo olsa da, değiştirmeye gücümüz yetmedi.

Rakibin kolay bulduğu sayılarla maçın akibetinin en başından aşağı yukarı belli olmasını ne zamandır yaşamamış, görmemiştik.

Düzen dışına çıkarak ritmimizi kaybetmek; file önünde çok hareketli oynayan, savunmasına da iyi yerleşen İtalya'ya sudan ucuz sayılar kazandırmaya başladı.

Sudan asıllı Myriam Sylla 4 numaradan özellikle pasör eşleşmeleri üzerinden kolay sayılar bulurken, dünya yıldızı Paola Egonu'da 2 numaradan yaptığı smaç servisleri ve blok üstü hücumları, oyuna pamuk ipliğiyle bağlı Sultanların fişini çekmeye yetti.

Şiir gibi oynayan rakip aldığı her iyi manşetin sonunda pasörleri Orro ile ve ortadan Sarah Fahr faktörüyle çabuk hücum ederken;

Biz 3. setin belirli bir sekansı dışında maçın içine girmeyi bir türlü başaramayacaktık.

Beklendiği gibi de bitti maç.

Kötü oynayıp, kötü yenildik.

Şimdi bu oyunu gördükten sonra kimse 'sağlık olsun' diyemez !

Niye diyemez;

Çünkü;

Geçen yaz kazandığı 3 kupayla ' kadın voleybolunda dünyanın en iyisi' olarak büyük sükse yapmış bir kadro bu kadar kısa zaman dilimi için bu denli çaptan düşemez, düşmemelidir.

2024'de her ülke bizi ezberlemiş bir şekilde karşımıza çıkarken, Sultanlar bildiklerini bile uygulamada zorlanan bir takım kimliğinde oynamayı sürdürüyorlar.

O günden bu güne kendimizi geliştirerek rakiplere farklı alternatif hücumlarla karşılık veremememiz mutlaka araştırılmalıdır.

Ayni takım, ayni oyuncular, karşıdaki de ayni rakip, ayni oyuncu.

Neden bu kadar fark ettirdi kimsenin ilgisini çekmiyor mu?

Turnuvada blok performansımız da hiç olmadığı kadar düşmüş durumda.

Rakipleri bir türlü file üstünde tutamıyor, durduramıyoruz.

Voleybolda iyi hücumun alınan iyi manşetlerin sonunda başladığını en iyi bilen bir ülke olarak bu bağlamdaki istatistiklerimizin şaşkınlık uyandıracak kadar aşağılara gerilemesi 'tez konusu' yapılacak seviyelere geriledi.

En üste diktiğimiz çıtanın an itibariyle aşağılara doğru adım adım irtifa kaybetmesini sonlandırabilmek için coach Daniela Santarelli'nin mutlaka bir şeyleri değiştirmesi gerekiyor.

Salı günü çok kritik bir çeyrek final maçına çıkacak takımın bu saatten sonra en çok üzerinde duracağı şey manşetlere daha iyi odaklanmak olmalıdır.

Manşet alınmadan maç kazanılmıyor.

Her ne kadar manşetlerimiz kötü olsa da; iki pasörün devam eden formsuzluğu en az bu detay kadar can sıkmaya başladı.

Elif'le Cansu eskisi gibi kreatif değiller.

Maçlara hükmedemiyorlar.

Bazen en kolay toplarda bile kötü pas tercihleriyle smaçörlerini zor durumda bırakmalarının direkt saha içindeki arkadaşlarına olumsuz yansıması oluyor.

Santarelli formsuz da olsa Ebrar Karakurt'u bu maçta son setin dışında hiç düşünmedi !

Aldığı büyük bir riskti, sonunda kaybeden kendisi oldu.

İtalya önünde hücumları alışılageldiği üzere Vargas'la domine ederken; diğer köşede yani 2 numarada parkede kaldığı sürece İlkin çok kötü oynamaya devam etti.

Kim ne düşünürse düşünsün; milli takıma alınış şekli büyük tartışma yaratan; yetmezmiş gibi Melissa Vargas ile ilgili açıklamalarıyla da tepki toplayan İlkin bu kadroda direkt oynayabilecek kalibrede bir oyuncu değil !!.

Bu pozisyonda maçın içinde Vargas'ın dışında  Hande Baladın'ın arada bir parlamalarıyla sayılar bulduk.

Derya sonradan oyuna girse de kötü gidişi değiştirmeye bir katkısı olamadı.

Sonuç olarak; bir şeylerin değiştirilemediği 2 numarada Ebrar mutlaka 6'da başlatılıp devam ettirilmeliydi.

Olimpiyat oynuyoruz.

Türkiye'nin coach egolarıyla, oyuncu kaprislerini çekecek fantezisi kalmadı.

Salı günü rakip kimse artık onlara karşı en doğru altıyla başlayıp, bugüne kadar yaptığımız yanlışları bir kenara bırakarak sıfırdan başlamalıyız.

Türkiye hangisiyle eşleşirse eşleşsin; 4 rakibinden de kalite ve potansiyel olarak daha durumda.

Yeter ki biz kendimiz gibi oynayalım, maçın içinde bireysel hatalar yapmayalım.

Bedavaya bir maç daha kaybederek kürsünün dışında kalınırsa hesap A'dan Z'ye her kese çıkartılır !

Voleybol son yıllarda bu kızlarla Türkiye'nin bir numaralı sporu haline gelerek gündeme girmişken buradan gerilere düşmek; kazanılmış sempatileriyle, girilmiş gönülleri de kırıp, küstürür.

Galiba bu kadarı bile skordan ve dereceden de daha önemli bir detay.

Bir kere daha hatırlatalım; çeyrek finale kalan 8 takım arasında altıncı sırayı alan Sultanlar bugünkü maçların sonucunda üçüncü olacak takımla eşleşecek. Rakibimiz de Polonya, Sırbistan, Çin veya Amerika'dan birisi olacak.

TÜRKİYE-İTALYA: 0-3

SALON: South Paris Arena 1

HAKEMLER: Sumie Myoi (Japonya), Ahmed Alrousi (Birleşik Arap Emirlikleri)

TÜRKİYE: Elif, Hande, Zehra, Vargas, İlkin, Eda, Gizem (L) (Derya, Cansu, Meliha, Ebrar)

İTALYA: Sylla, Danesi, Egonu, Bosetti, Fahr, Orro, De Gennaro (L) (Spirito, Antropova, Cambi, Lubian)

SETLER: 14-25, 16-25, 21-25

SÜRE: 68 dakika

Sultanlarda Melissa Vargas 13, Hande Baladın 6, Derya Cebecioğlu ve Zehra Güneş 4, Eda Erdem 3, İlkin Aydın 2, Cansu Özbay ve Elif Şahin ise 1 sayıyla oynadılar.