Ceyda Düvenci: ''Bu anne-kız olarak ikimizin yolculuğu..."
Beni sarsan bir röportaj oldu.
Ağladım Ceyda'yı dinlerken. O ise 4 yaşındaki kızı Melisa ile hikâyelerini anlatırken sakindi, onun metaneti de beni sarstı. Bu kadar güçlü oluşu, hiç pes etmeyişi, kendine, kızına ve hayata olan güveni... Ağlak olan bendim yani. O ise ısrarla, "Bak bu acıklı bir hikâye değil, bir başarı hikâyesi" dedi durdu.
Yine de bana dokundu, ruhumda bir yerlere değdi.
Ceyda Düvenci'nin canından çok sevdiği bebeği, doğumdan hemen sonra beyin kanaması geçiriyor. Teşhis 'serebral palsi'. Bu öyle bir beyin deformasyonu ki, sadece serçeparmağın yamuk kalabilir, hiç kımıldamadan ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm olabilirsin, ömür boyu konuşamayabilirsin de, herkeste etkisi farklı. Melisa'da zekâ geriliği yok. Ama yaşıtlarına göre biraz yavaş. Odaklanma sorunu var. Sadece yüzde 35 görebiliyor. Yürüteçle yürüyebiliyor. Eğitim hayatı boyunca, bireysel bir yardımcıya ihtiyacı olacak. Ve sürekli fizyoterapi görmesi, duyu bütünlemeye gitmesi ve daha bir sürü ek tedavi... Ama dünyanın en sevgi dolu, en bıcır bıcır kız çocuğu o, annesine de fena âşık! Ceyda, kızının ona "Anne" deyip diyemeyeceğini bile bilmiyorken, buralara kadar gelmişler. Her yaz 'anat baniel' metoduyla tedavi için Amerika'ya gidiyorlar. Çok da masraflı bir hastalık bu. Çok para kazanması gerekiyor Melisa için. Ben karşımda çok kararlı, ne yaptığını bilen ve serebral palsi hakkında her şeyi okumuş, hatmetmiş bir anne gördüm. Allah yardımcısı olsun, Allah ona güç versin.
Son Güncellenme: 2015.12.15 10:50
Kategori: Magazin
Öne Çıkan Galeriler
