Fırat Çelik: İstanbul'da olgunlaştım
TESADÜF DİYE BİR ŞEYE İNANMIYORUM
* Buraya gelmeden önce hayalinde canlandırdığın İstanbul ve bugün yaşadığın şehir arasında nasıl farklar var?
- İlk hissettiğim şey kesinlikle hayal kırıklığı değildi. Küçücük bir mahalleden çıkıp, büyük bir kaosun içine geldim ve İstanbul olgunlaştığım yer oldu. Sanki her şeyim elimden alınmıştı. İstanbul gibi bir şehirde böyle bir deneyim yaşamak gerçekten çok zor. İnsanlara güvenmek, kültürü ve dili özümsemek uzun zamanımı aldı. Tesadüf demek de çok yanlış olur çünkü tesadüf diye bir şeyin var olduğuna inanmıyorum. 28 sene Paris'te yaşadıktan sonra buraya gelmem ve ayaklarımın üzerinde durmam gerekiyordu, hepsi bu.
* Tesadüf diye bir şeyin var olduğuna inanmıyorsun ama Thierry Harcourt ile aynı mahallede yaşarken adamın yönetmen olduğundan haberdar değilmişsin.
- Thierry ile sürekli karşılaşıyorduk ama asla iki kelime etmiyorduk. Sadece birbirimize bakmakla yetiniyorduk. Bir gün ikimiz de merakımıza yenik düştük ve konuşmaya başladık. O bana ne yaptığını anlattı, ben de ona... Bana kafasındaki projeden bahsetti, dış görünüş olarak, beni kafasındaki karaktere yakıştırdığını anlattı. Seni tanımıyorum ama eğer cesur bir adamsan, bu işi kabul eder ve benimle çalışırsın dedi. Daha 20 yaşındaydım ve kendimi tam anlamıyla tanımıyordum. Ama o bana bu fırsatı tanıdı, ben de cesaretimi toplayıp teklifi kabul ettim. Tesadüften de öte, aramızdaki bağ çok farklıydı.
* Hâlâ görüşüyor musunuz?
- Tabii. Thierry benim mentorum gibi. Kötü hissettiğimde, acı çektiğimde, birini kıskandığımda hemen onu arıyorum.
* Peki İstanbul Film Festivali'ne gelmeseydin, Fransa'daki kariyerini geride bırakıp buraya taşınmayı düşünür müydün?
- Sanmıyorum. Böyle bir şey yaşanmamış olsaydı, muhtemelen başka bir yerde, başka bir ülkede oyunculuğa devam ediyor olurdum. Ama hiçbir zaman 28 yaşına geldiğimde "Anne ben İstanbul'a gidip oyunculuk yapmak istiyorum" demezdim. Öyle bir şey kafamda yoktu.
Son Güncellenme: 2015.11.25 12:26
Kategori: Magazin
Öne Çıkan Galeriler
