11 Eylül Bursa'nın işgalden kurtuluşu

14. yüzyılın başlarında henüz genç bir beylik olan Osmanlı, gözünü Bursa'ya dikmiş ve bu kenti alabilmek için uzun yıllar uğraş vermişti. En sonunda 1326 yılında, Orhan Gazi önderliğinde bu büyük düş gerçekleşmiş ve Bursa, Türklerin yönetimine geçmişti. Bu fetih, Osmanlı'nın bölgesel bir güç durumuna gelmesinde rol oynamış, nice fetihlerin tohumlarının atılmasını sağlamıştı. Bursa, Osmanlı Devleti'ne yaklaşık 40 yıl boyunca başkentlik yapmış, Osmanlı mimarisinin ve imparatorluk Türkçesinin doğduğu yer olmuştu. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda bu kent, Osmanlı'ya adeta bir kimlik kazandırmıştı.

Bursa'nın Kurtuluşu

Uzun bir hazırlık dönemi ve bir dizi savaşın ardından işgal güçlerinin direnci kırılınca Türk ordusu yurdun işgale uğrayan bölgelerini özgürlüğüne kavuşturmaya başladı. Birinci Türk Tümeni'nin Bursa'nın kurtuluşu için 10 Eylül 1922 günü saat sabah 07.00'de başlattığı yürüyüş, ilerleyen saatlerde Bursa önlerine kadar devam etti. Burada Yunan kuvvetleri ile girilen çatışmanın sonucunda, Bursa içindeki milis güçlerinin de yardımıyla, işgal güçleri saat 20.00'de ateşi keserek tüm cephelerden çekilme kararı aldı. Nihayet ertesi gün, 11 Eylül 1922 sabahında, Mirliva Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu Bursa'ya girdi. Bu kutlu haber telgraf yoluyla önce Ankara'ya, oradan da tüm yurda "Yeşil Bursa Al Sancağına Kavuştu!" sözcükleriyle yayıldı. İşte, o gün meclisteki kara örtü de yerinden kaldırıldı.

Yunan birliklerinin, Bursa'dan çekilmeden hemen önce şehri yakacağı dedikoduları, Türk tarafında tedirginlik yaratmıştı. Bu durum Türkleri olduğu kadar Avrupalı devletleri de kaygılandırıyordu. Sorun yalnızca kentin tarihinin zarar görmesi değildi. Bursa'nın düşman eliyle yakılması, Türk ordusunun denetimden çıkıp bunun acısını kentte kalan Yunan azınlıktan çıkarmak istemesine yol açabilir, silahlı Yunanların da karşılık vermesiyle geri dönüşü olmayan bir dizi korkunç olay baş gösterebilirdi. Bu bağlamda Türk tarafı, şehrin zarar görmemesi adına her türlü girişimde bulundu. 7 Eylül tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yunan birliklerinin neden olacağı olası bir Bursa yangınının kesinlikle karşılıksız kalmayacağını belirten bir açıklama yaparak olayın ciddiyetini tüm dünyaya duyurdu. Nihayet Türk ordusu Bursa'ya girdiğinde ne yazık ki manzara hiç de iç açıcı değildi. Türk tarafının ve İtilaf Devletleri'nin tüm girişimlerine rağmen Yunan tarafı tıpkı Eskişehir, Uşak ve İzmir'de yaptığı gibi Bursa'da da bir dizi yıkım gerçekleştirmişti. Ancak yine de TBMM'nin kararlı duruşu ve özellikle Fransızların uğraşı ile Bursa'nın yakılması engellenmiş, çok büyük bir felaketin önüne geçilmişti.

Her şeyden önce belirtmek gerekir ki bu yazıdaki amaç Türk-Yunan anlaşmazlığını diriltmek ya da geçmişteki yönetimlerin yaptığı hataları adeta birbirinin aynası olan bu iki dost halka yıkmak değildir. Yazıda da bahsedildiği üzere Bursa, Türk Tarihi açısından herhangi bir yer olmadığı gibi uğradığı işgal de benzersizdir. Ancak ne yazık ki asla unutulmaması gereken bu olaya hak ettiği değer verilmemektedir. Oysaki Bursa'nın maruz kaldığı işgal ve bu işgalin halkta yarattığı derin sarsıntı, tarihin ve belleklerin vicdanına bırakılmayacak düzeyde önemli bir olgudur.

Eklenme: 2023.09.11 07:05
Son Güncellenme: 2023.09.11 07:10
Kategori: Haber

Öne Çıkan Galeriler

Bilim ne diyor: Her gün yumurta yemek sağlık...
Bilim ne diyor: Her gün yumurta yemek sağlık...