Aslında şu ifadeyi kullanmak yanlış olmayacaktır.

Zira bu konuyu savunanlar haksız değiller. 

Şöyle ki; "6'lı masanın kurulma gerekçesi Kemal Kılıçdaroğlu'dur" diyenlere katılmak mümkün. 

Bu sözün haklı tarafı çok.

Yeni kurulan ya da son seçimde %1-2'ler seviyesinde oy alan partiler açısından bu masa bir fırsattı.

En son aldıkları oy oranları ile da mevcut anketlerle de alamayacakları siyasi kazanımları elde edebileceklerini düşündüler muhtemelen. 

Haklı olarak tabi.

Ancak şunu da ifade etmek gerekir ki, politik uyum da önemli.

Saadet Partisi'ni saymazsak; parti politikaları bağlamında farklılıklar detaylarda saklı. 

Ana hatlarda ekonomi, dış politika ve yönetim sistemi konusunda benzer bakışlar söz konusu. 

Dediğimiz gibi bu masa kurulurken de Kılıçdaroğlu potansiyel adaydı.

Yeniden başlığa dönecek olursak; yukarıda belirttiğimiz partiler bağlamında kısmen ayrılan bir parti var.

Gerek son seçimde aldıkları oy oranları gerekse toplumunun her kesiminden oy alabilme iddiaları ile mevcut anket sonuçları İYİ Parti'yi ayrı bir yere koyuyor. 

Zaten pazarlık gücünü artıran unsur da burası. 

Politik uyum da toplumun belirli bir kesiminin düşüncesinin aksine var aslında.

Ekonomi, dış politika ve yönetim sistemi anlamında uyum söz konusu.

Bu doğru.

Ayrışmadaki asıl konu daha çok parti çıkarları ile ve siyasi gelecekleri ile alakalı.

Liderler arasında devlet kademelerinde görev alan en tecrübeli siyasetçi Meral Akşener'in bazı hamleleri kafaları karıştırmıştı.

İlki "kazanacak aday" söylemi. 

Diğeri Saraçhane buluşması.
Bir diğeri ise aday Kılıçdaroğlu kalacaksa Cumhurbaşkanı Yardımcılığı başta olmak üzere kabine dağılımı ve devlet yönetimindeki kurumların idare edilmesi. 

Artık kimse gizlemiyor ki, Akşener Kılıçdaroğlu'nu istemiyor. 

Zaten söyledi de. 

Hem de çok sert bir şekilde. 

Ancak masadan kalkmanın maliyetini taşımanın zorluğu ile kabul etmek zorunda kalma ihtimalini görmek gerekiyor.

İstemese de bu konuşulurken Akşener partisinin üst yönetimi topladı ve çok sert sözlerle masadan kalktı. 

"Kimse İYİ Parti'yi kıskaca alamaz" dedi ve 6'lı masanın dayatmasında karşı çıktıklarımı haykırdı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a çağrı yaptı.

"Sizi göreve çağırıyorum" dedi. 

Sonuç olarak şapkadan tavşan çıktı.

Akşener tüm hesapları bozdu.

Kartlar yeniden dağıtılacak artık. 

Tüm partileri etkileyecek bir durum ortaya çıktı.

Cumhur İttifakı da artık 5'li masa olarak ifade edilecek partiler de yeniden hesap yapmaya başlayacak.

Ve yeni bir süreç başlayacak. 

Bu saatten sonra siyaset daha da hareketlenecek gibi görünüyor.