"Türkiye'nin tamamı deprem riski altında"

"Türkiye'nin tamamı deprem riski altında"

Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, gözleri yeniden Türkiye'nin deprem gerçeğine çevirdi. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, 'gizli fay' detayına dikkat çekti, büyük depremin ardından gerçekleşen artçıların verdiği mesajı işaret etti.

2025.08.12 09:17 - Son Güncellenme: 2025.08.12 09:19 - Güncel
A
"Türkiye'nin tamamı deprem riski altında"

Aktif fay hatları üzerinde yer alan Türkiye'de meydana gelen her büyük sarsıntı, kafalarda yeni soru işaretleri oluşturuyor. Son olarak Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, "Daha büyük bir depremin habercisi mi?" sorusunu tekrar gündeme taşıdı.

A Haber'e konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Türkiye'nin bütünüyle deprem riski taşıyan bir coğrafyada yer aldığına dikkat çekti. Ersoy, bu sarsıntının görünür olmayan, haritalarda işaretlenmemiş bir fay zonu üzerinde gerçekleşmiş olabileceğini söyledi.

FAY HATTI KISA, ETKİLERİ GENİŞ

Depremin, yaklaşık 15 kilometrelik bir fay hattı boyunca geliştiğini belirten Prof. Dr. Ersoy, Sındırgı'yı Simav'a bağlayan Simav Fayı'nın tarih boyunca büyük depremler ürettiğine dikkat çekti. Ancak mevcut fay uzunluğuna göre, bu bölgede 6.1'in üzerinde bir deprem beklenmediğini belirtti.

ARTÇILARIN YÖNÜ ŞAŞIRTTI

Deprem sonrası yaşanan artçı sarsıntılar da dikkat çekici. Normal şartlarda ana depremin merkez fay hattı üzerinde artçıların yoğunlaşması beklenirken, bu kez artçılar güneye doğru yayıldı. Bu durumun, depremin bilinmeyen veya yüzeylenmemiş bir fay üzerinde meydana gelmiş olabileceğini düşündürdüğünü dile getiren Ersoy, benzer bir durumu 1992 Erzincan depreminde de gözlemlediklerini ifade etti.

Ersoy, "Yüzeylenmeyen faylar, yeryüzünde belirgin kırıklar bırakmaz ve haritalarda görülmez. Bu nedenle deprem sonrası saha çalışmalarında görünür bir fay izine rastlanamayabilir" dedi.

"TÜRKİYE'NİN TAMAMI DEPREM RİSKİ ALTINDA"

Türkiye'nin yüzde 92'sinin deprem bölgesi olduğu belirtiliyor ancak Ersoy'a göre bu doğru değil. Ersoy, "Türkiye'nin yüzde yüzü deprem bölgesi" dedi.

Ersoy, konuya ilişkin konuşmasına devam ederek şu ifadeleri kullandı:

"Bir yerleşim yerinin depremden etkilenmesi için altından fay geçmesi gerekmiyor. Zemin kötüyse, çok uzaktaki bir deprem bile yapılarınızda hasara yol açabilir. Bunu aklımızdan çıkarmamalıyız; çünkü biz bir deprem kuşağında yaşıyoruz. Zaman zaman bu depremler olacak. Kimi zaman şiddetli, kimi zaman hafif. Dünkü deprem şiddetli değildi, bu nedenle binalara ciddi zarar vermesi beklenmez.

"DEPREMİ BUNDAN SORUMLU TUTMAK YANLIŞ"

6.1 büyüklüğündeki bir depremde binaların zarar görmesi beklenmez. Dünkü depremde 10 bina yıkıldı, ancak bunlar metruk binalardı. Asıl sorulması gereken, bu metruk binaların neden hâlâ ayakta olduğu. Yıkılması gereken binalar, zamanında kaldırılmalıydı. Depremi bundan sorumlu tutmak yanlış; asıl sorumluluk insana aittir.

Bir binanın yıkılması kolay değildir. Biraz mühendislik görmüş binalarda, hasar olsa bile içeriden çıkabilirsiniz; üzerinize çökmez. Köy evi bile olsa belirli kriterlere uymalı. Dolayısıyla bu büyüklükteki bir depremde 'Deprem oldu, ev yıkıldı' demek doğru değildir. Bunlar insani hatalar. Biz, en az 6.5 büyüklüğündeki depremlere kadar hasar görmeyecek yapılar inşa etmek zorundayız."

Kaynak: BURSADA BUGÜN

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2025.08.12 09:17
A