TESK Başkanı Bursa'da konuştu: "Vergilerin kaldırılması gerekiyor!"

TESK Başkanı Bursa'da konuştu: "Vergilerin kaldırılması gerekiyor!"

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken bir takım ziyaretler için Bursa'ya geldi.

2025.07.11 10:38 - Son Güncellenme: 2025.07.11 11:58 - Bursa Bölge
A
TESK Başkanı Bursa'da konuştu: "Vergilerin kaldırılması gerekiyor!"

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN 

Bir takım ziyaretler gerçekleştirmek üzere Bursa'ya gelen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Fidan Han'da esnaflarla buluştu.

"KİRA STOPAJININ KALDIRILMASI LAZIM"

Bursa'da tarihi, kültürel çarşıda esnaf ziyaretleri yapacaklarını ve ekonominin dönem dönem başkenti olan Bursa'da başkanlarla piyasaları, esnafın sıkıntılarını tartışacaklarını dile getiren Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Eğer ekonomi düzelecekse, kurallar uygulanacaksa, ülkedeki iki buçuk milyon esnaf ve zanaatkârın iş yeri ayakta kalacaksa elbette böyle bir şeye ihtiyaç var. Ancak özellikle çıraklık ve kalfalık dönemlerinde yapılan stajlarda yaşanan mağduriyetlerin önlenmesi şart. Aksi halde aileler çocuklarını bu mesleklere yönlendirmiyor. "Çocuğumuzu göndersek dört yılı yanacak" diyorlar. Eğitimde bir yılın bile önemi çok büyük. Emeklilikte bile ayına kadar hesaplanıyor artık. Aileler bunun farkında. Bu "staj mağdurları" aslında ekonominin dinamosu. Ustasının yanına gelip meslek öğrenen bu gençlerin desteklenmesi lazım. Esnaf 9.000 prim günüyle emekli olurken yanında çalışan 7.200 günle emekli oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da birçok kez "Ben de çıraktım, usta oldum" diyerek esnaf ve zanaatkârın önemini vurguluyor. Ahilik kültürü gerçekten çok önemli. Bu konuları her ay yaptığımız toplantılarda Cumhurbaşkanımıza ve bakanlara anlatıyoruz. Tabii ki ekonominin ve dünyanın içinden geçtiği krizin farkındayız. Ancak biz de elimizden geldiğince ekmeğimizi kazanmaya çalışıyoruz ve devletin de üzerimizdeki yükleri paylaşmasını istiyoruz. Mesela kiralar; Dükkanın kirası 11 bin lira, yüzde 20 kira stopajı ile 12 bine çıkıyor. Mülk sahibi zaten vergisini ödüyor, ben neden fazladan 2 bin lira veriyorum? Çocuğumun rızkını neden buraya harcıyorum? Bu çifte vergi yükü adil değil. En azından kira stopajının kaldırılması lazım" ifadelerini kullandı.

"ELEKTRİKLİ ARAÇLARA GEÇİŞİN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN VERGİLERİN KALDIRILMASI GEREKİYOR"

Pandemi döneminde Cumhurbaşkanıyla yapılan toplantılarda esnaf ve zanaatkâra faizsiz kredi verildiği bir kez daha hatırlatan Başkan Bendevi Palandöken konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"O süreçte iş yeri kiralarındaki stopaj yüzde 25'ten 10'a düşürülmüştü. Ancak şimdi tekrar yüzde 20'ye çıkarıldı. Bu esnafı mağdur ediyor. Ayrıca ÖTV ve KDV yükü de çok ağır. İnsanlar daha konforlu, teknolojik, elektrikli araçlara geçmek istiyor. Benzin ve mazottan tasarruf sağlamak için yurt dışından aldığımız bu araçlar için esnafa ÖTV ve KDV muafiyeti tanınmalı. Taksiciler, minibüsçüler, hatta belediye otobüslerinde yapılan bu tür indirimler tüm esnaf için uygulanmalı. Bu hem tasarruf sağlar hem de ulaşım maliyetlerini düşürür. Öğrencilerin bile okula gidip gelmek için verdikleri ücretler yüksek. Özel araçların yaygınlığı da hem hava kirliliğini artırıyor hem maliyeti yükseltiyor. Elektrikli araçlara geçişin önünü açmak için vergilerin kaldırılması gerekiyor.

"ZİNCİR MARKET HER ŞEYİ SATIYOR"

Bir diğer önemli konu da zincir marketlerin yaygınlaşması. Artık her sokakta on, yirmi tane şube var. Türkiye genelinde 70 bini aşan şube sayısıyla esnafla rekabet ediyorlar. Dünya buna bir düzen getirmiş: Açma kapama saatleri belirlenmiş, esnafı ezdirmemiş. Türkiye'de de aynı düzenleme olmalı. Zincir market her şeyi satıyor. Balıktan ekmeğe, deniz yatağından tekneye kadar. Giyim ürünleri bile satıyorlar. Esnaf kasasını sokağa koysa ceza yiyor ama zincir market vitrininde her şeyi sergiliyor. Sonuç olarak Bursa'ya sadece çöp kalıyor. Kazandıkları parayı İstanbul'a, İzmir'e ya da yurtdışına transfer ediyorlar. Bir ürün bozulduğunda fiş bile istemiyorlar: "Bizden aldığını nereden bilelim" diyorlar. Eskiden insanlar fiş saklardı, şimdi marketten çıkmadan çöpe atıyorlar. Esnafın müşterisiyle kurduğu sıcak, samimi ilişki de kalmadı. Zincir markette çalışan çocuklar üç ay sonra başka şubeye gönderiliyor. Asgari ücretle çalışıyor, ulaşım problemi yaşıyor, işten ayrılıyor. Emek sömürüsü yaşanıyor. Bu sistem hem esnafı hem de çalışanını yok ediyor.

"ÜLKENİN SORUNLARI ELBETTE AĞIR"

Elbette ülkemizin sorunları ağır. Ama devlet terörsüz bir Türkiye için önemli adımlar atıyor. Doğudan batıya göç etmiş, farklı illerden gelen insanlar Bursa'da kardeşçe yaşıyor. Kendim de geçmişte Akil İnsanlar Heyeti'nde yer almış biri olarak bu sürecin önemini biliyorum. Keşke bu birliktelik daha önce sağlanabilseydi. Ama artık geçmişe değil, geleceğe bakmalıyız.

"BURSA TÜRKİYE'NİN MOZAİĞİ"

Bursa, Türkiye'nin mozaiği. Erzurumlu, Karslı, Muşlu, Artvinli... Herkes burada kardeşçe çalışıyor. Bu birliktelik çok değerli. Umarım yanımızdaki Suriye'deki iç savaş, İsrail'in Gazze'ye zulmü de sona erer. Sayın Cumhurbaşkanımızın arabuluculuk çabaları, İstanbul'daki zirveler, Rusya'yla kurulan diyalog Türkiye'nin küresel barışta önemli bir rol oynamasını sağlıyor. Bu da hepimiz için gurur verici. Esnaf ve zanaatkâr bu ülkenin öz evladıdır. Başka ülkeye gidip parasını oraya taşımaz. Ancak yeni nesil artık bu mesleklere rağbet göstermiyor. Elli, altmış, seksen yıllık esnaf sayısı hızla azalıyor. Yeni açılan iş yerlerinin ömrü üç yıla düştü. Geleneksel zanaatkarların yaş ortalaması 65'in üzerinde. Hazır mobilya varken marangoz, konfeksiyon varken terzi kalmıyor. Ama unutmayalım ki konfeksiyon için de kalıp çıkaracak terziye, mobilya için marangoz ustasına ihtiyaç var. Yapay zekâ her şeyi yapar diyoruz ama onu da bir insan programlıyor.

"TEKNOLOJİYE KARŞI DEĞİLİZ"

Teknolojiye karşı değiliz. Ama bu sistem gelişirken geleneksel sistemi bozmadan, onu da yaşatarak ilerlemek lazım. Çünkü bilgisayarınız bozulduğunda bir ustaya, elektrik kesildiğinde bir elektrikçiye, pantolon kısaltmak için bir terziye, tıraş olmak için bir berbere, ekmek almak için bir fırıncıya muhtaçsınız. Bunların hepsini robotlar yapsın demek hayal. Eskiden televizyon ve radyo yayıncılığı çok özel bir işti. Şimdi cep telefonuyla her şey yapılabiliyor. Zaman çok hızlı ilerliyor. Biz de buna ayak uydurmak için altyapı kurmalıyız. Mesleki eğitim şart. Esnafın yanında çalışanların sosyal hakları devlet tarafından karşılanmalı. Şu anda sağlık hizmeti veriliyor ama emeklilik hakkı yok. Esnaf hastalandığında devlet hastanesine gidebiliyor ama eczaneden ilaç alamıyor. "Prim yatırmadın" diyorlar. O zaman borcunu ödeyebilmek için evini, tarlasını satıyor. Bu adil değil.

"BURSA'NIN NABZINI TUTMAYA GELDİK"

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Esnaf ve zanaatkârın mağduriyetinin giderilmesi çok önemli. Bu toplantıda sizlerle birlikte olmak çok kıymetli. Sizler de emekçisiniz. Haberci de tıpkı esnaf gibi toplum için mücadele eder. Haksızlık karşısında hakkı savunur. Bursa'nın nabzını tutmaya geldik. Ekonominin iyi olması için çaba göstermeye geldik. Ama hakkımızı da yedirmemeye geldik. Örneğin araç muayenesinde kartla ödeme yapınca faiz alınıyor. Ama bakkal bir lira fark alsa ceza yer. Bu adaletsizliktir. Esnafın yok olması, yanında çalışanların yok olması demektir. Sanayideki usta bir müşterisini ağırlayıp küçük bir ayarla işini çözerken, büyük serviste on binlerce liralık fatura çıkarırlar. Mesleki eğitime öncelik verilmeli, devlet desteğini artırmalı.

"İNŞALLAH BURSA DAHA BAKIMLI HALE GELİR"

Birlikte çözüm aramalıyız ki bu geleneksel kültür bozulmasın. Geçmişin ustaları bu binaları yapmış, bizler de onlara sahip çıkmalıyız. İnşallah esnafın işi de iyi olur, Bursa da daha bakımlı hale gelir. Hepimiz rahatça gelir gideriz. 15 Temmuz'u da hatırlıyoruz; umarım ülkemiz bir daha darbeler değil, demokrasinin erdemiyle yol alır. Orta Doğu karışıyor, dünya yeniden şekilleniyor. Biz de büyük masada ülkemizin menfaatini konuşacağız. İnşallah bu süreci başarıyla tamamlarız."

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2025.07.11 10:38
A