İMO Bursa Şube'de Tarihi Eserler Çalıştayı gerçekleştirildi

İMO Bursa Şube'de Tarihi Eserler Çalıştayı gerçekleştirildi

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi'nde "Tarihi Eserler Çalıştayı" gerçekleştirdi. Çalıştayda, tarihi eserlerin geleceğe güvenle taşınması ve güçlendirilmesi ile ilgili önemli çalışmalar ele alınarak, yol haritaları aktarıldı.

2025.06.29 10:42 - Son Güncellenme: 2025.06.29 10:42 - Bursa Bölge
A
İMO Bursa Şube'de Tarihi Eserler Çalıştayı gerçekleştirildi

Çalıştay'da konuşan İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, "Tarihi eserler bir toplumun kolektif hafızasıdır. Kültürel kimliğimizin şekillendiği, geçmişle bağ kurabildiğimiz somut hafıza alanlarıdır. Bu nedenle, bu eserlerin yaşatılması yalnızca bir mühendislik görevi değil; aynı zamanda bir etik sorumluluk, bir medeniyet ödevidir. Şunu unutmamalıyız: Kültürel mirasını koruyamayan toplumlar, geleceğe de güçlü bir iz bırakamazlar" dedi.

BAOB Yerleşkesi'ndeki Şube Konferans Salonu'nun da düzenlenen "Tarihi Eserler Çalıştayı"nda İMO Bursa Şubesi önemli konukları ağırladı. Çalıştaya, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdür Hayrettin Eldemir, Bursa Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün, İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, Akademik Odaların Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri, İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu üyeleri, İMO Bursa Şubesi Geçmiş Dönem Başkan ve Yöneticileri, kamu kurumlarının temsilcileri katıldı.

Açılış konuşmasını yapan İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, Çalıştayda bir milletin hafızasını, kültürel sürekliliğini ve kimliğini temsil eden tarihî miraslardan söz edeceklerini belirterek, "Bu eserler, sadece geçmişin değil; geleceğin de yapı taşlarıdır. Onları anlamak, korumak ve yaşatmak ise başta biz mühendisler olmak üzere tüm meslek disiplinlerinin ortak sorumluluğudur. Tarihî eserlerin korunması, yalnızca bir restorasyon meselesi değil; aynı zamanda teknik, estetik, etik ve kültürel bir meseledir. Bu eserlerin taşıyıcı sistemlerinden malzeme özelliklerine, zeminle kurdukları ilişkiden çevresel etkileşimlerine kadar pek çok teknik boyutu vardır. Özellikle yığma yapılarda karşılaştığımız stabilite problemleri, nem ve rutubet kaynaklı bozulmalar ve statik-dinamik davranışların yeniden analizi gibi pek çok mühendislik başlığı, koruma sürecinin temel yapı taşlarıdır. Bunun yanında, bir tarihi eserin "aslına uygun" olarak yeniden ihyası, modern mühendislik yaklaşımlarının tarihsel bağlamla uyum içinde nasıl kullanılacağını da sorgulatmaktadır. Gelişen yazılım teknolojileriyle birlikte dijital belgeleme, 3D lazer tarama, yapay zekâ destekli modelleme ve malzeme analizleri artık bu sürecin ayrılmaz parçaları hâline gelmiştir. Ancak burada bir durup düşünmemiz gerekiyor: Tarihi eserleri sadece fiziksel olarak ayakta tutmak yeterlidir midir? Elbette ki hayır. Tarihi eserler bir toplumun kolektif hafızasıdır. Kültürel kimliğimizin şekillendiği, geçmişle bağ kurabildiğimiz somut hafıza alanlarıdır. Bu nedenle, bu eserlerin yaşatılması yalnızca bir mühendislik görevi değil; aynı zamanda bir etik sorumluluk, bir medeniyet ödevidir. Şunu unutmamalıyız: Kültürel mirasını koruyamayan toplumlar, geleceğe de güçlü bir iz bırakamazlar" dedi.

Başkan Erdem: "Koruma, sadece yapıyı değil çevresiyle, hikâyesiyle, kültürel sürekliliğiyle birlikte ele alınmalıdır"

Geçmişte, plansız kentleşme, rant odaklı yaklaşımlar, bilimsel dayanağı olmayan müdahaleler ve restorasyon adı altında yapılan tahribatların geri dönülmez kayıplara yol açtığına dikkat çeken Başkan Erdem şunları söyledi:

"Tarihi dokunun ruhunu ve bütünselliğini bozan bu tür uygulamalardan artık uzak durmalıyız. Koruma, sadece yapıyı değil; onun çevresiyle, hikâyesiyle, kültürel sürekliliğiyle birlikte ele alınmalıdır. Bu noktada inşaat mühendislerine çok büyük sorumluluk düşmektedir. Bizler yalnızca yeni yapılar tasarlayan ve inşa eden kişiler değiliz. Aynı zamanda var olan yapıların dayanıklılığını analiz eden, restore eden, risk analizlerini gerçekleştiren, sürdürülebilir malzeme ve teknikleri öneren uzmanlarız. Bu bilinçle, geçmişi geleceğe taşıyan mühendislik anlayışını yeniden tanımlamamız gerekiyor. Çalıştayımızın ana hedeflerinden biri de tarihi mirasın yalnızca bir "geçmiş kalıntısı" olmadığını, aynı zamanda bir "gelecek potansiyeli" olduğunu ortaya koymaktır. Bu potansiyelin en görünür çıktılarından biri de hiç şüphesiz turizmdir. Doğru restore edilmiş ve kamusal erişime açılmış tarihi yapılar, kültürel turizmin bel kemiğini oluşturmaktadır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan alanların ziyaretçi sayılarına baktığımızda, kültürel mirasın ekonomik getirisi de açıkça görülmektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir hassasiyet vardır: Turizme açılan yapılar ticari meta hâline getirilmemelidir. Koruma bilinci, kullanımla birlikte daha da güçlendirilmelidir. Bu dengeyi sağlamak; planlamacıların, belediyelerin, kamu kurumlarının ve teknik uzmanların omuz omuza yürüttüğü disiplinlerarası bir süreci zorunlu kılmaktadır. Bursa özelinde konuşacak olursak; Hanlar Bölgesi, Cumalıkızık, Muradiye Külliyesi, Ulucami, Yeşil Türbe, Irgandı Köprüsü, Yıldırım ve Tophane sırtları gibi birçok kültürel miras alanı, sadece kentin tarihî kimliğini değil; aynı zamanda turizm stratejisinin merkezini oluşturmaktadır. Bu eserlerin belgelenmesi, bilimsel temelli restore edilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması, Bursa'nın tarihsel kimliğini güçlendirecek ve uluslararası alandaki cazibesini daha da artıracaktır. Bu çalıştayda tarihî yapılarla ilgili çok boyutlu bir değerlendirme yapacağız. Koruma tekniklerinden yasa ve mevzuatlara, mimari mirasın belgeleme süreçlerinden malzeme analizine, depreme dayanıklılık hesaplamalarından yeniden işlevlendirme projelerine kadar pek çok konu başlığında değerli uzmanların katkılarını dinleyeceğiz. Tarihi eserlerin sadece korunması değil, aynı zamanda doğru şekilde okunması, yaşatılması ve topluma mal edilmesi noktasında; mühendislik disiplinlerinin ne denli önemli bir rol üstlendiğini ortaya koyacağız. Çalıştayımız, yalnızca bir bilgi paylaşımı ortamı değil; aynı zamanda yeni fikirlerin, ortak projelerin ve bilimsel dayanışmanın da başlangıcı olacaktır. Tarih yalnızca geçmişe ait değildir; onu anlamak, korumak ve geleceğe taşımak hepimizin ortak görevidir. Son söz olarak Bursa hepimizin diyoruz."

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: "Çalıştay Bize Tarihi Eserlerin Geleceğe Taşınması İçin Yol Gösterecek"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, tarihi eserlerin gelecek kuşaklara aktarılması, uzun yıllar korunmasının önemine dikkat çekerek, "Çalıştayı düzenledikleri için Odamızı tebrik ediyoruz. Tarihi yapılarla ilgili bazı uygulamaların tekniğe de uygun olmadığını biliyoruz. Zaman zaman tartışma konusu oluyor. Bunların ortadan kaldırılması gerekiyor. Üniversitelerimizin desteği ile bu Çalıştayda önemli konular tartışılmış olacak. Bizlere de yol gösterecek. Bursa'da birçok tarihi yapımız var. Bu yapılarımızın bazılarında sıkıntılar yaşadık. Genç mühendis arkadaşlarımızın bu konularda da eğitim almaları önemli. Yangın bölgesinden geldiğimiz için yangına karşıda bu yapılarımızın korunmasının önemini gördük. Çalıştayın ardından hazırlanan sonuç bildirgesi bizler için önemli bu sayede var olan yapılarımızı gelecek kuşaklara çok daha nitelikli ve dayanıklı biçimde aktarmamız mümkün olacaktır" dedi.

Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç: Kültürel Mirasımızı Doğru Korumak İçin Hatalardan Vazgeçmeliyiz

Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya'nın tarihinin milattan önce 7. yüzyıla dayandığını vurgulayarak, "Biz inşaat mühendisleri için tarihi eserlerin geleceğe taşınması çok önemli. Bu tür önemli konularda çalışmaları için Odamıza teşekkür ediyoruz. Gerçekten çok önemli bir konu, ne kadar büyük hatalar yapıldığını, ne büyük eksiklikler olduğunu, tarihi eserlerin etrafının bile yanlış korunduğu, korunamadığı için ömürlerinin günden güne azaldığını görüyoruz. Zamanında müdahale edilemediği için bambaşka şekilde restorasyon imkanları oluştuğunu görüyoruz. Bu bilinç daha önce yayılsa çok daha iyi halde olabilecek eserlerimiz var. Yurt dışına çıktığımızda, Avrupa şehirlerinde eski olduğunu düşündüğümüz ama ne kadar güzel korunduğunu gördüğümüz yerler var. Biz de yapabiliriz. Başkanımızın dediği gibi konuyu ekonomiden kültürel mirasa çevirmemiz gerekli. UNESCO Dünya Miras Listesinde olan bir kentte yaşıyoruz. Ama öte yandan İznik'te hatalar yapıyoruz. Bunları hep birlikte dayanışma içerisinde ortak şekilde ortadan kaldırmamız, bu harika eserleri ileri taşımamız gerekli" diye konuştu.  

Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren: Geçmişini Koruyamayan Bir Millet Geleceğini Nasıl İnşaa Edebilir?

Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, 'İşin içine girince rantsal dönüşümle kendi geçmişimizi nasıl yok ettiğimizi gördük.' diyerek şöyle konuştu:

"Geçmişini koruyamayan bir millet geleceğini nasıl inşaa edebilir? Biz ne anlatacağız çocuklarımıza, miras olarak ne bırakacağız? Bizi ayakta tutacak bizim tarihimiz, geçmişimiz, ortak paydalarımızdır. Çok değerli bir coğrafyadayız. Bursa özelinde İznik'inden Mudanya'sına, Gemlik'ine, tüm coğrafyamızda önemli bir tarih var bu tarihi korumak ve bu tarihi korumak için yola çıkan Odaya bu çalıştay içinde gerçekten çok teşekkür ediyorum. Biz de Gemlik Belediyesi olarak bu tür çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz."

Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Adem DOĞANGÜN'ün başkanlığında gerçekleştirilen 1. Oturumda, Prof. Dr. Zekai Celep 'Tarihi Yapıların Sağlamlaştırılması', Prof. Dr. Oğuz Ceylan 'Tarihi Çevrede Yapılaşma Olanakları', Prof. Dr. Ergün Güntekin 'Bir Yapı Malzemesi Olarak Ahşap', Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Barış Sakcalı ' Hatay Ulucami Minare Uygulamaları', Yük. İnş. Müh. Mehmet Bülent İliter 'Tarihi Yapılarda Güçlendirme Uygulamaları' sunumlarını yaptı. Bursa Rölöve ve Anıtlar Müdürü Volkan Kutupoğlu başkanlığında gerçekleşen 2. Oturumda, Prof. Dr. Adem Doğangün 'Tarihi Yapıların Yapısal Analizinde Modellemeler', Prof. Dr. Kambiz Ramyar 'Tarihi Yapılarda Kullanılan Harçlar', Yük. İnş. Müh. Aykut Uray 'Bursa Büyükşehir Belediyesi Restorasyon Rekonstrüksiyon Örnekler', Yük. Mimar Ozan Onur Yılmaz 'Zindan Kapı Restorasyonu', Yük. İnş. Müh. Nuriye Yazici 'Ulucami'nin Taşıyıcı Sistemi' sunumlarını gerçekleştirdi.

Sunumların ardından İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem katılımcılara plaketlerini verdi.

Katılımcılar tarihi eserler ile ilgili Bursa'da gerçekleştirilen önemli yapıların yer aldığı fotoğraf sergisini gezerken Çalıştayın ardından Bursa'nın önemli ve dikkat çeken yapılarından Zindan Kapı ve Ulucamii'ye Teknik gezi düzenlendi. 

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2025.06.29 10:42
A