İkinci öğretimin kalkması tercih dengelerini nasıl değiştirir?

MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN

21-22 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları, geçtiğimiz cumartesi günü açıklandı. Adaylar, sonuçların ardından 30 Temmuz-11 Ağustos tarihleri arasında üniversite tercihlerini yapacak. Geçtiğimiz yıl Yükseköğretim Kurulu, devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarına artık öğrenci alınmayacağını açıklamıştı. Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tolga Bahadır Şimşek, bu kararın üniversiteler ve öğrencileri nasıl etkileyeceğini Bursada Bugün ekranlarında Hasan Boztürk'ün hazırlayıp sunduğu 'Gündem Özel' programında anlatarak bilgilendirmelerde bulundu. 

"ÜÇ BOYUTTA TERCİH YELPAZESİ DEĞERLENDİRİLMELİ"

Üniversitelerde ikinci öğretim programlarının kapatılmasının etkilerini açıklayan Şimşek, "Toplam kontenjan sayısı 30 Temmuz'dan itibaren erişime açılacak olan kılavuzdan sonra belli olacak. Artık ikinci öğretim programları Türkiye genelinde kapatıldı. Bununla beraber bazı üniversitelerin bazı fakültelere ait olan bölümlerin kapatıldığını da görüyoruz. Tüm alanlarda sıralama ve puanlarda da bir yığılma söz konusu. Birbirine benzeyen çok fazla sıralama ve puanlar var. Tercih dönemi ve tercih dönemindeki etkinliklerin verimlilikleri burada ortaya çıkıyor. Tercih sıralamalarını yaparken belki artı 5 bin, artı 10 bin, 15 bin yukarıdan veya aşağıdan gibi bölüm ve üniversitelere yönelik tercihlere dikkat edilmesi gerekecek. Biz öğrenci arkadaşlarımıza, 'evet ütopik tercihler olabilir, sıralamanızın çok üstündeki üniversite ve bölümleri tercih edebilirsiniz. Bununla beraber sizin puan ve sıralamanıza yaklaşan bölümler ve üniversiteler dikkate alınmalı, sonrasında eğer mezuna kalmak istemiyorsanız sıralamanızın altında istediğiniz ve idealinize yakın olan bölümlerle ilgili güvenlik tercihi yapmanız gerekir' diyoruz. Çünkü o üç boyutta tercih yelpazesini değerlendirmenin önemli olduğunu düşünüyorum" dedi. 

Şimşek, "Sıralamalarda ciddi oynamalar olabilir. Ama şöyle örneklendireyim; 500 bin sıralamaya girmiş bir arkadaş için 60-70 bin sıralama farkı olabileceği gibi aynı konu ilk 30 bine girmiş aday için aynı endekslemeyi yapamayabiliriz. Yani 30 bine giren arkadaş için 28-27 binler gibi düşünülebilir. İkinci öğretimlerin kapatılmış olması bazı bölümlerin eğitim ve seçme kalitesinde artış getirebilir. İkinci öğretimin kapatılmasıyla kontenjan arasındaki farklar sıralamalara da yansıyacaktır. Bu konuda dikkatli olmak gerekiyor. İstenen ve ideal ortaya koyulan bölümlerde sıralama ve sıralamaya dönük öngörülerin tercihlerde önemli olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu. 

"DİPLOMALARINI GÜÇLENDİRMELİLER"

Tercih yapacak adaylara tavsiyelerde bulunan Şimşek, "Üniversite, bölüm, fakülte, Meslek Yüksekokulu seçimi yaparken safi bir diplomaya sahip olmak, sadece bir yerden mezun olmuş olmak için olmak gibi bir noktada olmayalım. Ülkemizde doktor, mühendis, diş hekimi, eczacı olacaktır diye bir kaide yok. Çok iyi meslek bölümleri, geleceğe dönük olarak kazanım sağlayabilecek çok 4 ve 2 yıllık alanlarımız olduğunu unutmayalım. Sade bir diplomaya sahip olanlar, bunu hiçbir şekilde güçlendirmemiş, akademik anlamda staj, proje anlamında hiç güçlendirmemiş arkadaşları bir çimene benzetiyorum. Sektördeki kişiler de böyle görüyor. CV'ye bakıyorlar siz sadece diploma yazmışsınız, hiçbir güçlendirme, çeşitlendirme yapmamışsınız diyor. Sektör diplomayı hiç umursamıyor değil fakat bir istihdam karşılığında eksik kalabiliyor. İster lisans ister ön lisans olsun çağın gelişimine göre yapmış olmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Diğer Eğitim Haberleri için tıklayın