Bursa'daki odalar orman yangınlarına dikkat çekti!
Bursa Kent Konseyi, Osmangazi Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi, TMMOB, DİSK, Bursa Barosu, KESK, OVADER ve DOĞADER orman yangınlarına dikkat çekmek amacıyla Demirtaş İsmetiye Mahallesi'nde ortak bir basın açıklaması düzenledi.
2025.07.10 13:31 - Son Güncellenme: 2025.07.10 13:31 - Bursa Bölge
SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN
Son zamanlarda Türkiye'de çıkan orman yangınları 7'den 70'e herkesin ciğerlerini yakmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde ise büyük bir orman yangını da Bursa'nın Osmangazi ilçesine bağlı Demirtaş İsmetiye Mahallesi'nde çıkmıştı.
Meydana gelen orman yangınlarına dikkat çekmek amacıyla bugün Bursa Kent Konseyi, Osmangazi Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi, TMMOB, DİSK, Bursa Barosu, KESK, OVADER ve DOĞADER, Demirtaş İsmetiye Mahallesi'nde ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
"CANIMIZ YANIYOR GELECEĞİMİZ KÜL OLUYOR"
OGM yangın istatistiklerine göre Türkiye'de son 88 yılda toplam 1.907.000 hektar orman alanının yandığını hatırlatan Türkiye Ormancıları Derneği Bursa Şube Başkanı Cemal Türeyen, "Yanan alanların yıllık ortalaması 21.600 hektardır. 88 yılda çıkan yangın adedi 126.000 adet olup yıllık ortalaması 1.400 adettir. Ancak son on yılda bu ortalama 2.700 adete kadar yükseldiği gibi 2024 yılında rekor kırarak 3.800 adet olmuştur. Küresel iklim değişikliğinin de etkisiyle, orman yangınlarının sayıları ve etki alanları her geçen gün artmaktadır. Bu artış küresel iklim değişikliğinin yanında, her yıl verilen maden izinleri, maden sahalarında çalışan işçilerin yangın kültürünün olmamasıgibi nedenler, asıl sorunların göz ardı edilmesi ve yükümlülüklerin hafife alınmasına neden olmaktadır" ifadelerini kullandı.
"GÖNÜLLÜLÜK SİSTEMİYLE MÜDAHALEDE BAŞARI DÜŞTÜ"
Yangınların önlenmesi için çözüm önerileri de sunan Başkanı Cemal Türeyen, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Riskli alanların belirlenmesi, bu alanlarda yangına müdahale için gerekli önlemlerin alınması, Tarım-orman ara kesitinde alınacak önlemlerin belirlenmesi, ormanlar, tarımsal alanlar ile yapıların yangına dirençli hale getirilmesi, yangınla ilgili güncel yasal düzenlemelerin yapılması vb. bu eylemlerin aksatılmadan ve geliştirilerek tamamlanması büyük önem arz etmektedir. Son yıllarda ormanların çok yoğun bir şekilde izin ve irtifaka konu edilmesi, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun EK-16'ncı maddesi ve 2/B maddesi kapsamında yapılan orman dışına çıkartma uygulamaları, ormanlarımızı hızla parçalamakta ve içini boşaltmaktadır. Orman köylerindeki nüfus yapısı değişmiş, genç nüfus kalmamıştır. 18-45 yaşa arasına uygulnan mükellefiyetlik sistemi kaldırılmış, yerine getirilen gönüllülük sistemiyle de müdahalade başarı oranı düşmüştür. Orman içi ve orman kenarında yer alan, orman dışına çıkartılmış sahalarda yangına karşı önlemler alınamamakta; aynı zamanda yangın kültüründen uzak insan hareketliliği, yangınların artmasına neden olmaktadır. Orman yangınlarıyla mücadeleyi daha sağlam bir zemine oturtabilmek için toplumun bilgi birikimi ve bilincinin doğru ve yüksek seviyelere çıkarılması önem taşımaktadır. Bu noktada konunun uzmanlarına ve konuyla ilgili çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının söylediklerine kulak vermek ve bunların medyada yoğun bir şekilde yer almasını sağlamak gerekir. Aksi takdirde yanlış bilginin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak çok güç olmaktadır. Yangın sayılarının artarak devam ettiği gerçeği karşısında; yangınlarla mücadele olanaklarını artırarak, söndürme odaklı proje ve hazırlıklar ile yangınları ve etkilerini önlemek de mümkün olamayacaktır.
"GÜVENLİ VE ETKİN MÜDAHALE YANGINLARIN İLACI OLACAK"
Yangınlarla sadece mücadele odaklı stratejiler yerine; ağırlıklı olarak halkın katılımı ile çok daha ekonomik, risksiz, yangınların çıkmamasına yönelik, yeni başlamış yangınlara ise anında, kaynağında, güvenli ve etkin olarak müdahale, yangınların ilacı olacaktır. Sorun nerede ise çözüm de oradadır. Yangın sorununu yangına neden olanlarla birlikte çözmek öncelikli hedef olmalıdır. Yangınların yüzde 99'u alan olarak insan kaynaklı olup orman içinde ve çevresinde yaşayan insanların etkinliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle yangın adetlerini en aza indirmek için "insan" odaklı projeler geliştirilmesi zorunludur. Yangınlar büyük oranda; enerji nakil hatlarının bakımlarının düzenli ve zamanında yapılması, gerekiyorsa toprak altına alınması, anız yakmanın önlenmesi ya da anızdan kaynaklı yangınların ormana sıçramasını engelleyici önlemlerin alınması, ateşsiz piknik yapma alışkanlığına sahip ve yangın farkındalığı yüksek bir toplum oluşturulması, yerleşim yeri-orman ara kesitlerinde yanıcı materyal yönüyle kontrol ve bakımların düzenli yapılması, turizm tesislerinin yangın önleme ve söndürmeyle ilgili gerekli altyapıya kavuşturulması vb. çalışmalar, yangın sayılarını düşürme kapsamında alınabilecek önlemler arasındadır. Bunların gerçeklemesi ise ancak politika olarak benimsenip, uygulanmasıyla mümkündür. Yangınları kaynağında önlemek amacıyla, yangına hassas bölgelerden başlamak üzere tüm yaşam alanlarında; yangınlara her anlamda hazırlıklı, doğaya ve yangınlara duyarlı, çevre sorunlarını sahiplenmiş, gerekli olabilecek hemen her konuda (bina-orman ve diğer açık alan yangınları, ilkyardım, tarımsal etkinlikler, tahliye vb.) eğitilmiş, organize olmuş, yangınlarla yaşamasını bilen, yangın önlemlerini almış, gerektiğinde yeni başlamış yangınlara güvenli olarak müdahale edebilen, yangınlarla mücadelede katılımcı bir toplum yaratılması, başka bir ifade ile ormanlık alan ve yakınlarında yaşayan veya bulunanlar için yangınla mücadele kültürünün oluşturulması gerekmektedir. Yapılacak bu tür etkinliklerde yöre halkının; yangınlarla ilgili kurumlar, yerel idareler ve ilgili sivil toplum kuruluşları ile birlikte organize olmaları, desteklenmeleri, eğitilmeleri ve yardımlaşmaları, yangınların önlenmesi ve müdahaleler için çok önemlidir. Halkla birlikte yapılacak bu tür etkinliklerin, yangınların önlenmesinde çözüm odaklı olmasının yanı sıra çok daha ekonomik ve etkili olacağı düşünülmektedir.
"KADROLU ORMAN İŞÇİSİ AÇIĞI DERHAL KAPATILMALI"
Yangınlarla mücadelede alınması gereken acil önlemler vardır. Kadrolu orman işçisi açığı derhâl kapatılmalı. Yangın nedenleri büyük oranda belirlenerek buna ve yöreye bağlı önlemler alınmalı. Enerji şirketleri bağımsız denetime tabi tutulmalı, caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı. Direk tabanları mutlaka beton veya mıcırla kaplanmalı. Gece saatlerinde yangın çevresine dozer şeridi açılması uygulamasına özel önem verilmesi, zorunlu hale getirilmeli, bu düzenleme mevzuata eklenmeli. Yangın ile ilgili yasal düzenlemeler günün şartlarına uygun olarak derhal düzenlenmeli. Ormanlar, yapılar, tarımsal alanlar, tarım-orman-yerleşim alanlarının yangına dirençli hale getirilmeli. Yangın öncesi yapılacaklar ile yangınla için alınacak önlemlere önem verilmeli. Orman içi ve yakınında yaşayan ve bulunanlar içinden yangın gönüllü ekipleri kurulmalı, desteklenmeli ve eğitilmeleri, yangınlar için her anlamda hazırlıklı, duyarlı, çevreye sahiplenmiş katılımcı toplum oluşturulmalı. Ormanların daha fazla parçalanmasının önüne geçilmeli.
"YANGINLARIN SÖNDÜRÜLMESİNDE HAVA DESTEĞİ KRİTİK ÖNEME SAHİPTİR"
Ülkemizin tamamında olduğu gibi kentimizde de yangınlar ciddi kayıplara yol açmıştır. Yangınların söndürülmesinde hava desteği kritik öneme sahiptir. Kara ekipleri kadar yangın söndürme uçakları ve helikopterleri de yangınlarla mücadelede hayati bir rol oynamaktadır. Kentimizin orman yangınlarına karşı çaresiz kalmaması için, güçlü ve kapsamlı bir hava gücü oluşturulması şarttır. İlk adım olarak, yangın söndürme filosunun genişletilmesi ve Yunuseli Havaalanı'nın yangın söndürme hava üssü olarak kullanılması gerekmektedir. Yunuseli Havaalanı hem yangın hava gücünün kurulması, eğitimi ve tatbikatları için çok uygundur hem de lokasyon olarak yangın uçakları ve helikopterlerinin afet sırasında ulaşması gereken su kaynaklarına uçuş mesafesi bakımından çok yakındır. Yunuseli Havaalanı'nın erişilebilir, engebesiz ve konut alanlarına yakın yapısıyla hem bir afet sonrası toplanma alanı olarak hem de kentsel bir açık-yeşil alan olarak sunduğu imkân ortadadır. Ulaşım altyapısı tesisi olması ve pist olanakları yine acil bir afet durumunda hayati önem taşıyacaktır.
Sonuç olarak, orman yangınları yönetimi; Yangına neden olan koşulların ortadan kaldırılmasından yangına dirençli orman kurmaya, yer ekip ve araçlarının güçlendirilmesinden hava araçlarının etkin kullanılmasına, liyakatli yöneticilerden yer değiştirme uygulamalarının doğru yapılmasına, yangın sonrası üretim ve pazarlamadan ekolojik temelli bir onarım gerçekleştirmeye kadar çok sayıda bileşenden meydana gelen kapsamlı bir süreçtir. Yangınların insan hayatını ve yerleşimleri etkilemeye başlamasıyla birlikte bu süreç daha da kompleks bir durum almıştır. Ortaya çıkan bu koşullar ekolojik, biyolojik, sosyo-ekonomik ve kültürel tüm süreçleri içine alan bütünleşik bir orman yangınları yönetim sistemine ihtiyaç olduğunu göstermektedir."
Öne Çıkan Galeriler

Öne Çıkan Videolar
-
02:23
-
01:34
-
01:43
-
02:11
-
00:35
En Çok Okunanlar
- Çıplak halde sokağa çıkıp, yoldan geçen...
- Bursa semalarındaki helikopter...
- Bursa'da sabah saatlerinde büyük...
- Bursa'nın ünlü sokağında birçok işletme...
- Bursa'da bir metro istasyonunun daha ismi...
- Bursa'da yangını söndürmeye çalışan...
- Bursa'da tekstil mağazasında yangın!
- İletişim Başkanlığı sonrası kabinede de...
- TBMM kabul etti! Cumhurbaşkanı Erdoğan'a...
- Termometreler çıldırdı! Bursa'da sıcaklık...
- Hamile kadın çıplak şekilde araçlara...
- Dünyaca ünlü oto devi yeni modelini...
- TBMM'de şok hareket: Emekli maaşına...
- Bursa'da herkesin dilinde aynı cümle!
- 6 yıldır aranan kadının cesedi bakın...