Bursa Barosu tepki gösterdi: Bu topraklar gelecek kuşaklara ait
Bursa Barosu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Teknoloji, Enerji, Bilgi ve Tabi Kaynaklar Komisyonu'nda kabul edilen kanun değişiklikleri hakkında açıklamalarda bulundu.
2025.06.30 14:04 - Son Güncellenme: 2025.06.30 14:04 - Bursa Bölge
MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Teknoloji, Enerji, Bilgi ve Tabi Kaynaklar Komisyonu'nda kabul edilip çevre, maden ve diğer bazı kanunlarda değiliklik yapılan torba kanun yasasına karşı tüm il barolarında eş zamanlı basın açıklaması düzenlendi. Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Başkanı Avukat Eray Atabek, Uluyol Adliyesi'nde basın açıklamasını gerçekleştirdi.
"ANADOLU COĞRAFYASININ MADEN ŞİRKET SAHASI OLMASININ ÖNÜNÜ AÇABİLECEK TEKLİF KABUL EDİLDİ"
Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Başkanı Avukat Eray Atabek, "TBMM Komisyon görüşmelerine, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu adına katılan bazı meslektaşlarımıza, görüşlerini açıklamak isteyen birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisine ve vatandaşlara karşı fiziki müdahalede bulunulmuş, bazı arkadaşlarımıza kaba kuvvet uygulanmıştır. Buna rağmen 20 Haziran günü komisyonda yasanın tümüyle hukuka aykırılığı ile ilgili görüşlerimizi sunmuş olsak da tüm Anadolu coğrafyasının maden şirketlerinin sahası olmasına yol açabilecek teklif, Komisyonda kabul edilmiştir. Ormanlar, zeytinlikler, meralar, tarım arazileri ve korunan doğal alanlar 2004 yılından bu yana madencilik ve enerji projelerine açıkken bu teklif ile meralar, tarım alanları, doğa koruma bölgeleri maden bölgesi olarak düzenlenmiştir. Ayrıca Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinde kısaltmalar ve hatta fiilen devre dışı bırakmalar gündeme gelmektedir. Teklif, Anayasa'nın çevrenin korunmasına ilişkin 56. maddesi ile devlet ormanlarını koruma yükümlülüğünü düzenleyen 169. maddesi başta olmak üzere temel çevre hükümleriyle çelişen düzenlemeler içermektedir" ifadelerini kullandı.
"ÇEVRE OLMADAN EKONOMİK KALKINMA SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİLDİR"
Atabek, "Tek bir torba kanun ile Maden Kanunu'nu, Zeytincilik Kanunu'nu, Mera Kanunu'nu, Orman Kanunu'nu ve Çevre Kanunu'nun ilgili maddelerini hükümsüz kılacak bu teklif, eğer TBMM Genel Kurulundan geçerse, toplumun genel kamu yararından çok bir avuç şirketin çıkarları gözetilmiş olacaktır. Son 22 yılda daha önce 10 kez değiştirilmeye çalışılan Zeytinciliği Koruma Kanunu, bu torba kanunla bir kez daha delinmeye çalışılmaktadır. Tüm ormanlarda yetki, maden çıkarma amacıyla MAPEG adlı kuruma devredilebilecektir. Yine Mera alanları, SİT alanları bu torba kanunla büyük tehdit altındadır. Kanun teklifi, Anayasamızın 44.,45.,56.,63., ve 169. maddelerine açıkça aykırıdır. Bu kanun teklifinde insan yoktur, çiftçi yoktur, tarım yoktur, doğal hayat ve yaban hayatı yoktur, ekosistem yoktur, sürdürülebilirlik yoktur. Kısa vadede sadece maden ve enerji şirketlerinin çıkarı vardır. Özellikle zeytinliklerin madenciliğe açılması, ormanlarda izin mekanizmasının gevşetilmesi, meraların enerjiye kurban edilmesi ve kaçak yapılara af getirilmesi gibi hususlar uzun vadeli kamu yararına aykırıdır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir çevre olmadan ekonomik kalkınma da sürdürülebilir olmayacaktır" açıklamalarında bulundu.
"HAK İHLALLERİ DOĞURABİLİR"
Atabek, "Görüldüğü üzere teklif, çevre ve ekoloji açısından çok ciddi riskler ve sakıncalar barındırmaktadır. Ormanlardan zeytinliklere, meralardan korunan alanlara kadar birçok doğal ve tarımsal değer, bu düzenlemelerle madencilik ve enerji yatırımlarına feda edilmek istenmektedir. Bu yapılırken Anayasa'nın çevreyi, ormanları ve tarım arazilerini korumaya yönelik hükümleri (md. 56, 169, 45) ile uluslararası çevre hukuku ilkeleri göz ardı edilmektedir. Teklif bu haliyle yasalaşırsa, geri dönülemez çevresel tahribatlar meydana gelebileceği gibi hukuk devleti ilkesi de büyük zarar görecektir. Teklif ayrıca "stratejik veya kritik madenlere ilişkin madencilik faaliyetleri için acele kamulaştırma yapılabileceğini" hükme bağlamaktadır. Yani belirli maden projeleri için gerekli araziler, normal kamulaştırma prosedürü beklenmeden ivedi şekilde kamulaştırılıp şirkete tahsis edilebilecek. Acele kamulaştırma düzenlemesi ise köylüler, çiftçiler ve arazi sahipleri açısından çok ciddi hak ihlalleri doğurabilecektir" şeklinde konuştu.
"TOPRAKLAR YURTTAŞ VE GELECEK KUŞAKLARA AİTTİR"
Atabek, "Bu nedenle Kanun Teklifinin TBMM Genel Kurulu'ndan geçmemesi için meslektaşlarımızı, meslek örgütlerini, sivil toplum örgütlerini, yurttaşlarımızı ve TBMM'de üyesi bulunan tüm siyasi partileri, kanunun geçmemesi için mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu topraklar tüm yurttaşlara ve gelecek kuşaklara aittir. Bir avuç şirkete değil" açıklamalarıyla mücadele edeceklerinin altını çizdi.
Öne Çıkan Galeriler

Öne Çıkan Videolar
-
07:09
-
00:41
-
04:28
-
02:11
-
00:19
En Çok Okunanlar
- Bursa'da dev şirket için konkordato süreci...
- Bursa'da günlük 1500 TL'ye çalışan...
- Bursa'da işçiler meydanlara iniyor
- Bursa'da büyük orman yangını!
- Türkiye'nin dev fabrikası taşınıyor
- Bursa'da 25 işçi alınacak! İşte şartları...
- Bursa'da park faciası! Yaralılar var...
- Kan donduran klima cinayeti! Detayları...
- Bursalı taksiciler isyan etti!
- Market alışverişine giden kadın isyan...
- Bursa'da ortaya çıktı! Daha önce 18 ilde...
- Bugün kayıt yaptırmayan sürücülere ceza...
- Türkiye'de sadece iki tane var! Biri...
- Bursa'da korkutan zincirleme kaza! Çok...
- "Kız isteme" kavgasında silahlar patladı!...