İstanbul'da 'oğul verme' döneminde çoğaldılar!
İstanbul'da, arıların çoğalma içgüdüsüyle kovanı terk edip ağaçlarda, apartmanlarda toplanmaları tedirginlik yarattı. `Oğul verme´ adı verilen dönem için İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen, "Mayıs ve haziran boyunca arıların sayılarının arttığı ve bunun neticesinde oğul verme gibi davranışlar sergilediklerini görebiliriz. İstanbul´da bunu görmek biraz şaşırtıcı çünkü normalde şehir içlerinde pek arıcılık yapılmıyor. Hâlâ kırsalda bu işi yapan insanlar olabiliyor. Oğul verme dönemlerinde oradan kaçıp, çeşitli evlerin bahçelerine, çatılarına, ağaçlara kümelenmiş oğullar şeklinde toplanabiliyorlar" dedi
"ÇOĞALMAK İÇİN YAPIYORLAR"
Arıcı Ali Şahbenderoğlu, "Oğul verme süreci, doğal bir süreç. Her arı oğul vermez ama bazı ırklar oğula daha yatkındır. Kraliçe arı yaşlıysa, oğul verir. Gençse fazla oğul vermez. Arı kovanda çok sıkışıksa, kovanın içine sığmayacak şekilde sıkışıksa da oğul verir. Dışarı bir miktar arı çıkar, kendisini rahatlatır. Bazen haberin olmadan çıkar gider, başka yere konar. Bazen ağaç, mağara kovuğuna girer, orada kendisine yer yapar ve orada yaşamını sürdürür. İlk önce yakın çevreye konar. Kimse almazsa uçar gider. Kimse almazsa bir iki gün kalır ve orayı da terk ederler. Oradaki iki üç günlük bir oğul çünkü sakin duruyor, küme halinde duruyor. Çoğalmak için yapıyorlar" dedi.
"KORKULACAK BİRŞEY YOK"
Şahbenderoğlu, "İlkbaharda, nisan mayıs aylarında yaparlar aslında ama bu sene çok değişik bir mevsim var. Bu sene arıcının en kötü olduğu sene. 3-4 telefon geldi, arkadaşları yönlendirdik. Genelde arıcılar alıyor. Eğer o bölgede arıcı yoksa İl Tarım Müdürlüğü´ne haber verilir, onlar alır. Biz de alıp kovana koyuyoruz. Arı denildiği zaman insanları biraz ürpertiyor. Halbuki korkulacak hiçbir şey yok. Vatandaşlar gördükleri zaman kimseyi bulamazlarsa İl Tarım Müdürlüğüne bildirsinler. Tarım müdürlüğü en yakın arıcıyı arayabiliyorlar. Vatandaşlar gördüklerinde arıları dağıtmasınlar. Hobileri varsa, muhakkak maske taksınlar. Çünkü yeni gelmiş arı bir şey yapmaz ama birkaç gün kalmışsa çok saldırgan olur. Alamıyorlarsa hiç el sürmesinler. Bir alerjisi varsa, penisilin iğnesine alerjisi olana arı da alerji yapıyor. Ölüme kadar götürür" diye konuştu.
"ÇOK OLDUĞU İÇİN İNSAN KORKUYOR"
Küçükçekmece´de sahilde gezen Sabire Turan, "Çok korktum çünkü bayağı var, toplanmışlar. Ben buraya hep geliyordum, ilk defa gördüm. Bu yüzden çok şaşırdım. Önceden arı beni sokmuştu büyük ihtimalle sokarlar ama yaklaşmadıkça bir şey yapacaklarını düşünmüyorum. Bence bu arılar buradan kaldırılmalı çünkü burası çoluk çocukla da doluyor. Çok olduğu için de insan korkuyor" ifadelerini kullandı. Pelin Yalçın da, "Çok tehlikeli bir durum. Bir alerjisi olan için de çok tehlikeli. Buna bir bakılması lazım. Yanına yaklaşmamak lazım. Bakmaları gerekiyor ama ilgilenmiyorlar demek ki" dedi. Nazlı Şengün, "Bir önlem alınabilir. Buna gelip belediyeciler bakabilir, çocuklara zarar vermemesi açısından işlem yapabilirler. Korkulur, alerjisi olanlar için tehlikeli" diye konuştu.
Kaynak:"ÇOĞALMAK İÇİN YAPIYORLAR"
Arıcı Ali Şahbenderoğlu, "Oğul verme süreci, doğal bir süreç. Her arı oğul vermez ama bazı ırklar oğula daha yatkındır. Kraliçe arı yaşlıysa, oğul verir. Gençse fazla oğul vermez. Arı kovanda çok sıkışıksa, kovanın içine sığmayacak şekilde sıkışıksa da oğul verir. Dışarı bir miktar arı çıkar, kendisini rahatlatır. Bazen haberin olmadan çıkar gider, başka yere konar. Bazen ağaç, mağara kovuğuna girer, orada kendisine yer yapar ve orada yaşamını sürdürür. İlk önce yakın çevreye konar. Kimse almazsa uçar gider. Kimse almazsa bir iki gün kalır ve orayı da terk ederler. Oradaki iki üç günlük bir oğul çünkü sakin duruyor, küme halinde duruyor. Çoğalmak için yapıyorlar" dedi.
"KORKULACAK BİRŞEY YOK"
Şahbenderoğlu, "İlkbaharda, nisan mayıs aylarında yaparlar aslında ama bu sene çok değişik bir mevsim var. Bu sene arıcının en kötü olduğu sene. 3-4 telefon geldi, arkadaşları yönlendirdik. Genelde arıcılar alıyor. Eğer o bölgede arıcı yoksa İl Tarım Müdürlüğü´ne haber verilir, onlar alır. Biz de alıp kovana koyuyoruz. Arı denildiği zaman insanları biraz ürpertiyor. Halbuki korkulacak hiçbir şey yok. Vatandaşlar gördükleri zaman kimseyi bulamazlarsa İl Tarım Müdürlüğüne bildirsinler. Tarım müdürlüğü en yakın arıcıyı arayabiliyorlar. Vatandaşlar gördüklerinde arıları dağıtmasınlar. Hobileri varsa, muhakkak maske taksınlar. Çünkü yeni gelmiş arı bir şey yapmaz ama birkaç gün kalmışsa çok saldırgan olur. Alamıyorlarsa hiç el sürmesinler. Bir alerjisi varsa, penisilin iğnesine alerjisi olana arı da alerji yapıyor. Ölüme kadar götürür" diye konuştu.
"ÇOK OLDUĞU İÇİN İNSAN KORKUYOR"
Küçükçekmece´de sahilde gezen Sabire Turan, "Çok korktum çünkü bayağı var, toplanmışlar. Ben buraya hep geliyordum, ilk defa gördüm. Bu yüzden çok şaşırdım. Önceden arı beni sokmuştu büyük ihtimalle sokarlar ama yaklaşmadıkça bir şey yapacaklarını düşünmüyorum. Bence bu arılar buradan kaldırılmalı çünkü burası çoluk çocukla da doluyor. Çok olduğu için de insan korkuyor" ifadelerini kullandı. Pelin Yalçın da, "Çok tehlikeli bir durum. Bir alerjisi olan için de çok tehlikeli. Buna bir bakılması lazım. Yanına yaklaşmamak lazım. Bakmaları gerekiyor ama ilgilenmiyorlar demek ki" dedi. Nazlı Şengün, "Bir önlem alınabilir. Buna gelip belediyeciler bakabilir, çocuklara zarar vermemesi açısından işlem yapabilirler. Korkulur, alerjisi olanlar için tehlikeli" diye konuştu.
Kaynak: Haber Türk
Son Güncellenme: 2023.06.08 14:20
Kategori: Haber
Öne Çıkan Galeriler
