Hastalıklara davetiye çıkarıyor...
Uykusuzluk, kahve ve nikotin gibi uyarıcıların aşırı kullanımı, stres, gece mesaisi, jet-lag, geç yemek yeme gibi durumların vücudun biyolojik saati olarak bilinen sirkadiyen ritmi kötü yönde etkilediğini işaret eden Doç. Dr. Yasemin Kemal, "Biyolojik saatin bozulması DNA tamirinde aksaklıklara yol açar. Organlarımızı oluşturan hücrelerdeki DNA hasarı birikir ve tamir edilemezse kontrolsüz hücre çoğalması ve kanser meydana gelebilir" dedi.
BİYOLOJİK SAATİMİZİN BOZULMASI KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
Sirkadiyen ritimden kanser tedavisinde yararlanabileceği gibi kanserden korunmada da faydalanılabileceğinin öngörüldüğüne dikkat çeken Dr. Kemal, "Sirkadiyen ritim, DNA hasarlarının tamirinde görev alır. Biyolojik saatin bozulması DNA tamirinde aksaklıklara yol açar. Organlarımızı oluşturan hücrelerdeki DNA hasarı birikir ve tamir edilemezse kontrolsüz hücre çoğalması ve kanser meydana gelir. Ayrıca kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları da kanserli hücrelerde DNA hasarı yaparak hücreleri öldürürler. 2015 yılında Nobel ödülü alan Aziz Sancar ve ekibi de günün bazı saatlerinde DNA tamiri çok hızlı bazı saatlerinde çok yavaş tespitini yapmışlardır. Bu nedenle kemoterapiyi de DNA tamirinin en yavaş döneminde vermek daha etkili olabilir. Sirkadiyen ritimden kanser tedavisinde yararlanabileceğimiz gibi kanserden korunmada da faydalanabileceğimiz öngörülmektedir. Aziz Sancar çalışmasında deri kanserini önleme noktasında bu faydayı vurgulamıştır. Bu şekilde güneşlenmenin hangi saatlerde kanser riskinin arttığının, hangi zamanlarda azaldığının tespit edilebileceğini ortaya koymaktadır" açıklamasında bulundu.
Son Güncellenme: 2022.04.28 15:56
Kategori: Haber
Öne Çıkan Galeriler
