Ne kadar vazgeçilmez olmalıyız?

Teknolojinin ve iş hayatının birleşimi ile ilgili çeşitli makaleleri, köşe yazıları okurken robotların işimizi elimizden alacağından ve doğal olarak işsiz kalacağımızdan korku duyuyoruz. Halihazırda bizimle aynı işi yapan kişilerle yaşadığımız ve zaten oldukça zorlu bir rekabetin içerisindeyken, bir de robotlarla rekabet kulağa oldukça yorucu ve korkutucu geliyor.

İşimiz geleceğimiz, hayat aracımız ve amacımız
Ancak robotlarla insanların arasında henüz kapanmayan bir fark var. Bu fark; "duygu". Otonom araçlar insanlardan çok daha hızlı reflekslere sahip. Örneğin seyir halindeyken yola aniden bir çocuğun fırlamasını bizlerden çok önce fark edip, fren yapabiliyor. Ancak onlar için yola çıkan çocukla, yola çıkan bir araba arasında herhangi bir fark yok. Biz insanlar seçme şansımız olsa bir çocuğa çarpmaktansa, bir arabaya çarpıp maddi hasarla durumu kapatabiliriz. Ancak otonom araçların böylesi bir durumda ne karar vereceğini şu an için kestiremiyoruz.

"Duygu"nun bir alt kolunu da ikili ilişkiler oluşturuyor. İşimizi robota ya da bir başka şeye kaybetme ihtimaline karşı yerimizi sağlamlaştırmak isteriz. Robotlardaki örneğinin duygu olabileceğinden söz ettik. Ancak rakibimiz robot değil de bir insan olursa muhtemelen başvuracağımız yol vazgeçilmez olmayı denemek olacak.

Eklenme: 2022.10.31 09:03
Son Güncellenme: 2022.10.31 09:10
Kategori: Haber

Öne Çıkan Galeriler

Türkiye'nin en zengini isimleri Cumhurbaşkan...
Türkiye'nin en zengini isimleri Cumhurbaşkan...